19. Hukuk Dairesi 2017/4065 E. , 2018/3742 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, birleşen alacak ve birleşen menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen alacak davasının reddine, birleşen menfi tespit davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen alacak davasında davacı- birleşen menfi tespit davasında davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili asıl davada, davalı ile aralarındaki üye işyeri sözleşmesinden doğan alacaklarının tahsiline yönelik icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalı hakkında icra inkar tazminatına kara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davada, davacı bankanın kredi kartı müşterinden tahsil edemediği tutarları davalıdan talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili birleşen alacak davasında, davacı banka ile davalı arasındaki üye işyeri sözleşmesinden doğan 18.450 TL"nin faiz gerektirmeyen bir hesaba depo edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, derdestlik itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili birleşen menfi tespit davasında, davacı şirketin kredi kartı işlemlerinde davalı bankaya ait pos cihazını kullandığını, bankanın kendi kredi kartı müşterilerinden tahsil edemediği tutarları haksız yere davacıdan talep ettiğini ileri sürerek davalıya borçlu olunmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9/k maddesinin banka karşısında üye işyerinin durumunu ağırlaştırması sebebiyle genel işlem koşulu niteliğinde olduğu ve TBK"nın 25.md"si uyarınca geçersiz sayılması gerektiği, kaldı ki sözleşmenin bu halinin dürüstlük kuralına da aykırı olduğu, öte yandan ceza dosyalarında davaya konu işlemlerin gerçekleştirildiği kredi kartlarının sahte kimlikler ile alındıkları tespit edilmiş ise de, davacı şirket ortaklarının sahteliği yapan kişilerle ortak hareket ettiklerine dair delil bulunmadığı, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davalının borçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçeleriyle asıl ve birleşen alacak davasının reddine, birleşen menfi tespit davasının kabulüne, davalının davacıya 18.450 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen alacak davasında davacı, birleşen menfi tespit davasında davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Birleşen menfi tespit davası asıl itirazın iptali davasından sonra açılmış olup dava konusunun aynı olması sebebiyle davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından bu davanın bu nedenle reddedilmesi gerekirken kabulü yerinde görülmemiştir.
2- Birleşen 2004/541 E.- 2004/559 K. sayılı alacak davasında ise itirazın iptali davasındaki dava konusuna ilişkin depo talebinde bulunulmuş olması sebebiyle eda davası açılacak hallerde ayrıca depo istemine ilişkin talepte bulunulamayacağından bu davanın da hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Asıl ve birleşen alacak davasında davacı- birleşen menfi tespit davasında davalı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz istemine gelince;
a) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıda belirtilen bozma sebebi dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
b) Bilirkişi raporunda taraflar arasındaki pos cihazı üye işyeri sözleşmesine aykırı şekilde tek bir alışverişin birden fazla paylara bölünerek bankaca onay alınmasını engellemek suretiyle üye işyeri tarafından işlem yapılması doğru olmayıp bu şekilde parçalara bölünerek yapılan işlemlerdeki zarardan davalının sorumlu olacağı, bu miktara ilişkin davanın kabulü gerektiği düşünülmeksizin dosya içeriğine uygun düşmeyen bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte belirtildiği üzere menfi tespit davası yönünden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, (2) no"lu bentte belirtildiği üzere birleşen alacak davasında davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, mahkeme kararının gerekçesi yönünden BOZULMASINA, (3-a) no"lu bentte belirtildiği üzere davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (3-b) no"lu bentte belirtildiği üzere mahkeme kararının asıl dava davacısı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen alacak davasında davacı- birleşen menfi tespit davasında davalıya iadesine, 04/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.