3. Hukuk Dairesi 2021/4031 E. , 2021/7427 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kayıt kabul davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... ve müflis şirket adına iflas idaresi tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirket ile 05/07/2010 tarihinde uzun süreli araç kira sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı ..."un sözleşmede garantör olduğunu, davalının araçları erken iade etmesi dolayısıyla gönderilen erken iade cezai bedeli, lastik ücretleri ve diğer servis yansıtma faturalarının davalı şirkete çeşitli yollarla gönderilmesine rağmen kabul edilmediğini, şirketler arasındaki alacak-borç ilişkisinin cari hesap şeklinde işlediğini, faturaların ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine takip başlatıldığını ve haksız itiraz edildiğini belirterek takibe itirazın iptali ile takibin işlemiş faiz ve aylık % 6 işleyecek faiz kalemleri hesaba katılarak devamına, asıl alacağın % 40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar; son zamanlarda şirketin yaşadığı ekonomik sıkıntı nedeniyle davacı şirket ile sözleşmeye ek protokol yapıldığını ve araçların iade edildiğini, cari hesap ekstresinden doğan borcun kapatılması için davacıya muhtelif tarihli çekler verildiğini, bedelleri toplam 41.257,00 TL olan iki adet çekin karşılıksız çıktığını ve ödenemediğini, davacı şirkete bahsedilen cari hesap ektresinden ve dayanağı sözleşmeden doğan 41.257,00 TL borcu bulunduğunu, başka bir takibe konu edildiğini, davacı şirketin davaya konu takipte bu borç miktarını haksız ve mükerrer olarak yeniden icraya koyduğunu, mevcut sözleşmeye ek protokol getirilerek 51.706,10 TL tutarında 5 adet çek verilmek suretiyle borcun kısmen ödendiğini, davacının kalan borca eklediği masrafların doğru olmadığını, bu masrafların iade ettiği araçlardan sonra kullanmadığı 6 aylık ücret talebi olup haksız talep edildiğini belirterek davanın reddine ve lehlerine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile asıl alacağın 78.337,68 TL"lik kısmı yönünden itirazlarının iptaline, takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 18 faiz işletilmesine, işlemiş faiz talebinin reddine dair verilen hüküm, davalılar ve davacı tarafından temyizi üzerine dairemizin 26/06/2018 tarihli 2018/118 E 2018/7142K sayılı ilamıyla; “Davacınındavalı ... hakkındaki temyiz itirazlarının incelenmesinde; Takibe dayanak yapılan ve davada dayanılan 05.07.2010 başlangıç tarihli ve 36 ay süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmenin 9/i. maddesinde; Kiracı’nın ödeme planında ve sözleşmede belirtilen tarihlerde ödeme yapmaması ve belirtilen tüm ödemelerden herhangi birini vade tarihlerinden itibaren iki ay hiç ödenmemesi ya da eksik ödenmesi halinde; BK.101/2 maddesi kapsamında kendisine ihtarda bulunulmasına gerek olmadan temerrüde düşmüş olacağını kabul ve beyan ettiği, temerrüt nedeni ile de gecikilen her türlü fatura için aylık % 6 temerrüt faiz İşletileceği, kararlaştırılmıştır. Özgür irade ile kararlaştırılmış olan sözleşme hükümleri geçerli olup tarafları bağlar. Bu düzenleme özünde temerrüt faiz oranının tespit edilmesine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun"unun 8/1 maddesinde "ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebilir" 4/1. maddesinde "Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır", düzenlemeleri bulunmaktadır. Olayımızda; taraflar tacir olup, davanın sebebini oluşturan araçlar da davalı müflis şirketin ticari faaliyetinde kullanmak üzere kiralanmıştır. Davalı tacir olduğundan sözleşme ile faiz oranı serbestçe kararlaştırılabilir. Bu nedenle taraflarca serbest irade ile kararlaştırılmış faiz oranı üzerinden faizin hesaplanması gerekirken yazılı şekilde faiz hesabı yapılması hatalıdır.
3- İflas İdaresi vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Yargılama sırasında Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/462 E.- 2012/282 K. sayılı kararı ile 29.05.2012 tarihinde davalı şirketin iflasına karar verildiği, 17.04.2012 tarihinde de 2. Alacaklılar toplantısı yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, kararın başlığında davalı şirketin unvanının yanlış ve eksik yazılması, iflas ile vekaleti sona eren vekilin isim ve soyadına ve davanın tarafı bulunmayan kişi isimlerine yer verilmiş olması maddi hata niteliğinde olup mahallinde her zaman düzeltilebilir nitelikte görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır. Ancak, davalı şirketin yargılama sırasında iflasına karar verildiğine göre; İİK"nun 236. maddesi uyarınca, vaktinde deftere kaydettirilmeyen alacaklar iflasın kapanmasına kadar kabul olunur. Bu nedenle, belirtilen madde kapsamında davaya kayıt kabul davası olarak bakılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş , davalı ... Ulusoyun temyiz itirazları ise reddedilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davacının davanın kabulü ile Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2011/12233 Esas sayılı dosyasında olan 78.337,68 TL asıl alacak, 3.499,93 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz açısından, 37.550,57 TL takip tarihi ile 29/05/2012 iflas tarihi arası temerrüt faizi alacağının, davalı müflis ...nin Ankara iflas (21. icra müdürlüğü ) Dairesi Müdürlüğünün 2012/14 iflas dosyasında iflas masasına kayıt ve kabulüne; Davalı ..."un Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2011/12233 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazının iptali ile 78.337,68 TL asıl alacak, 3.499,93 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz açısından, 37.550,57 TL takip tarihine kadar olan faiz açısından takibin devamına karar verilmiş;hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yargılamaya hakim ilkelerden taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesinin ilk fıkrasına göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Yine HMK’nın hükmün kapsamını düzenleyen 297. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Davacı tarafça davalılar aleyhine 26.09.2011 tarihinde 78.337,68 TL asıl alacak, 4700 TL işlemiş faiz alacağının tahsili amacıyla Ankara 29. İcra Müdürlüğü nezdinde 2011/12233 E sayılı takip başlatılmış, takibe davalılarca itiraz edilmesi üzerine takip durmuş ve davacı tarafça eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Dava değeri olarak asıl alacak tutarı 78.337,68 TL gösterilmiş ve harç bu tutar üzerinden yatırılmıştır. Yargılama sırasında davalı şirket bakımından iflas kararı verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda müflis şirket bakımından görülmekte olan itirazın iptali davasına kayıt kabul davası olarak devam edilmiştir. Kayıt kabul davası, mahktu harca tabi bir dava olmakla müflis şirket aleyhine görülen bu dava bakımından iflas tarihine kadar faiz hesabı yapılması doğru ise de davalı ... aleyhine görülen itirazın iptali davası bakımından mahkemece; dava değerinin asıl alacak tutarıyla sınırlı tutulduğu gözetilerek harcı yatırılmayan faiz bakımından tutara hükmedilmeksizin yalnızca hangi tarihten ne oranda faiz işleyeceği açıklanmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken harcı yatırılmayan faiz tutarı olan 3.499,93 TL ile takip tarihi ile iflas tarihi arasındaki dönemde işlediği bilirkişilerce hesaplanan 37.550,57 TL bakımından talep aşılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bunun yanı sıra her iki dava için kurulan hüküm bakımından HMK’nın 297. maddesine aykırı olarak “78.337,68 TL asıl alacak, 3.499,93 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz açısından, 37.550,57 TL takip tarihi ile 29/05/2012 iflas tarihi arası temerrüt faizi alacağının, davalı müflis ...nin Ankara iflas (21. icra müdürlüğü ) Dairesi Müdürlüğünün 2012/14 iflas dosyasında iflas masasına kayıt ve kabulüne” , “Davalı ..."un Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2011/12233 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazının iptali ile 78.337,68 TL asıl alacak, 3.499,93 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz açısından, 37.550,57 TL takip tarihine kadar olan faiz açısından takibin devamına” ifadeleri ile hangi faiz tutarının hangi döneme ilişkin olduğu konusunda karışıklığa yol açacak biçimde, hükümde çelişki ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.