Ceza Genel Kurulu 2017/49 E. , 2018/395 K.
"İçtihat Metni"
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 11. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 654-26
Mühür bozma suçundan sanık ..."un beraatine ilişkin Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 10.07.2012 tarihli ve 328-641 sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 17.10.2014 tarih ve 167-16819 sayı ile;
"Sanığın ruhsatsız olarak otopark işletmesi nedeniyle katılan idare tarafından 19.01.2010 tarihinde mühürlenerek kapatılan işyerinin 18.04.2011 tarihinde yapılan denetiminde, mührün bozulması suretiyle faaliyete devam edildiğinin tespit edildiği, sanığın savunmasında; ruhsat için başvuruda bulunduğunu ancak bu sürede belediye görevlileri tarafından işyerinin mühürlendiğini, içeride araçların çıkmasını sağlamak amacıyla mührü kırdığını ve daha sonra da faaliyetine devam ettiğini belirtmesi, dosya içerisinde mevcut vergi levhasından ..... Solmaz isimli şahsın aynı adreste 07.06.2012 tarihinden itibaren faaliyette bulunduğunun anlaşılması karşısında; yüklenen suçun tüm unsurları itibariyle sübuta erdiği gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 12.02.2015 tarih ve 654-26 sayı ile önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.06.2015 tarihli ve 168081 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 619-998 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 09.02.2017 tarih ve 149-880 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığa atılı mühür bozma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
... görevlilerince düzenlenen 19.01.2010 tarihli tutanakta; ...Nakliyat Oto. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. isimli iş yerine ait otoparkın, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı olmaması nedeniyle giriş çıkış kapısından mühürlenerek faaliyetten men edildiğinin; 18.04.2011 tarihli tutanakta ise; mührün bozularak faaliyetin sürdürüldüğünün tespit edildiği bilgilerine yer verildiği,
19.01.2010 tarihli mühürleme tutanağında iş yeri ilgilisi olarak sanık ...’un isim ve imzasının, 18.04.2011 tarihli mühür bozma ve mühürleme tutanağında ise iş yeri ilgilisi kısmına “... (Y.) ..... ...(Kardeşi)” yazılmak suretiyle ..... .....’un imzasının yer aldığı,
25.01.2010 tarihli ve 7486 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ...Nakliyat Oto. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şirketinin 12.01.2010 tarih ve 979 sayı ile onaylı ortaklar kurulu kararı tescil ve ilan edilmiş olup anılan kararın içeriğinde, 12.01.2010 tarihinden itibaren şirket adresinin mühürleme işlemine konu olan adres olduğunun ve şirket hissedarlarından Osman .....’un hissesinin diğer ortaklar sanık ... ve .....’a devredildiğinin belirtildiği,
Bahçelievler Belediye Başkanlığının mühürlenen yer ile ilgili yaptığı araştırmaya ilişkin 18.06.2012 tarihli cevap yazısı ekinde yer alan 11.06.2012 tarihli tutanakta; söz konusu adresi nakliye deposu olarak ..... .....’un kullandığı tespitlerine yer verildiği, ayrıca anılan yazı ekinde yer alan ..... ...adına düzenlenmiş vergi levhasında işe başlama tarihinin 07.06.2012 olarak gösterildiği,
Yerel Mahkeme tarafından Bahçelievler Belediye Başkanlığının 18.06.2012 tarihli cevap yazısı esas alınarak sanığın anılan iş yerinde faaliyetinin bulunmadığı, bu iş yerini ..... .....’un işlettiği gerekçesiyle sanığın beraatine, ..... ...hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Sanık ...; Cemal Ulusoy Caddesi Asena Sokak No:7 adresinde şirkete ait arabaları park etmek için bir park alanı oluşturduklarını, bu konuda İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanlığına ruhsat almak amacıyla başvurduklarını, bu başvurunun sonucunu bekledikleri sırada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğüne bağlı görevlilerin gelerek içeride araçlarının bulunduğu otoparkı mühürlediklerini, araçları kullanabilmek adına mühürü fek ederek dışarı çıkardığını, ruhsat başvurusunda bulunduğu için de bu alanı kullanmayı sürdürdüğünü, suç işleme kastının bulunmadığını savunmuştur.
Mühür bozma suçu 5237 sayılı TCK"nın "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının, "Kamu Güvenine Karşı Suçlar" başlıklı dördüncü bölümünde "Mühür bozma" başlıklı 203. maddesinde; “Kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiştir.
Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere, madde, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılmasını veya konuluş amacına aykırı hareket edilmesini cezalandırmaktadır. Mührün konulmasının esas nedeni, durumun aynen muhafazasını sağlamaktır.
Mühür, kanunun verdiği yetkiye dayanılarak ya da yetkili makamın emri gereğince konulmalıdır. Ancak yetkili makama mühürleme emri verme yetkisinin de yine kanunla verilmiş olması gerekmektedir.
Mühür koyma gerekliliği doğrudan kanundan kaynaklansa bile mührü koyma işlemi buna yetkili olan kişilerce yerine getirilmelidir.
Mühür bozma suçu, mührün kaldırılması veya konuluş amacına aykırı hareket edilmesi ile oluşmaktadır. Seçimlik hareketlerden birinin yapılması ile suç oluştuğundan, ayrıca bir zarar veya somut bir tehlikenin doğması gerekli görülmemiştir.
Suçun seçimlik hareketlerinden ilki, kanun veya yetkili makamın emri ile konulan mührün kaldırılmasıdır. Mührün kaldırılması fiili, mührün konulduğu eşya üzerinden sökülmesi ya da bozulması şeklinde işlenebilir.
Suçun oluşumu açısından diğer seçimlik hareket ise; mührün konuluş amacına aykırı davranılması olarak düzenlenmiştir. Bu seçimlik hareketin gerçekleştirilmesinde, konulan mührün fiziken kaldırılması suçun oluşması açısından şart değildir. Örneğin, mührün bir faaliyetin engellenmesi için konulması hâlinde, mühür sökülmese bile faaliyete devam edilmesi durumunda suç oluşabilecektir.
Mühür bozma suçu yalnızca kasten işlenebilir; genel kast yeterli olup saik önemli değildir. Failin, mührün yetkili merci tarafından konulduğunu, bu mührün eşyanın varlığını koruma veya varlığını sürdürme amacını güttüğünü, yaptığı hareketin mührü sökmeye yönelik bulunduğunu bilmesi ve bu hareketi istemesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanığın ortağı olduğu ...Nakliyat Oto. İnş. Tur. San. Tic. Limited Şirketi"ne ait otoparkın iş yeri açma ve çalışma ruhsatı olmaması nedeniyle ... görevlilerince giriş çıkış kapısından 19.01.2010 tarihinde mühürlenerek faaliyetten men edildiği, 18.04.2011 tarihinde anılan iş yerinde yapılan denetimde mührün bozularak faaliyetin sürdürüldüğü hususunun tespit edildiği olayda; 25.01.2010 tarihli ve 7486 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde tescil ve ilan edilen ...Nakliyat Oto. İnş. Tur. San. Tic. Limited Şirketi"nin 12.01.2010 tarih ve 979 sayı ile onaylı ortaklar kurulu kararına göre sanığın, ........ile birlikte anılan şirketin ortağı olduğunun anlaşıldığı, şirkete ait otoparkın giriş çıkış kapısından mühürlendiğine ilişkin bilgilerin yer aldığı 19.01.2010 tarihli mühürleme tutanağının iş yeri ilgilisi bölümüne sanığın adı yazılıp basılan şirket kaşesi üzerine de sanık tarafından imza atıldığı, 18.04.2011 tarihli "mühür bozma ve mühürleme tutanağı" başlıklı belgenin iş yeri ilgilisi bölümüne ise “... (Y.) ..... ...(Kardeşi)” yazılmak suretiyle sanığın kardeşi ..... ...tarafından imza atıldığı, sanığın savunmasında; şirketin kullanımında olan suça konu adresteki otoparkın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğüne bağlı görevlilerce mühürlendikten sonra, mührü fek ederek araçları dışarı çıkardığını, ruhsat başvurusunda bulunduğu için de bu alanı kullanmayı sürdürdüğünü ifade ederek suçunu ikrar etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığa atılı mühür bozma suçunun sabit olduğu gözetilmeden, suçun sübutuna etkisi olmayan söz konusu adresin ..... ...tarafından nakliye deposu olarak kullanıldığına dair Bahçelievler Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü görevlilerince suç tarihinden yaklaşık bir yıl iki ay sonra düzenlenen 11.06.2012 tarihli tutanak hükme esas alınıp, belirtilen tutanak ekindeki vergi levhasında ..... ....."un suça konu adreste işe başlama tarihinin 07.06.2012 olarak gösterildiği hususu da göz ardı edilerek yapılan hatalı değerlendirme sonucunda, yerel mahkemece mühür bozma suçundan sanığın beraatine, sanığın kardeşi ..... ...hakkında ise suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığın mühür bozma suçundan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.02.2015 tarihli ve 654-26 sayılı direnme kararına konu hükmünün, sanığın mühür bozma suçundan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 02.10.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.