Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4872
Karar No: 2017/10962
Karar Tarihi: 27.11.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4872 Esas 2017/10962 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/4872 E.  ,  2017/10962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ...İnşaat Teks. Tic. A.Ş. Vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R-
    Davacılar vekili; 08/11/2004 günü davalıların işleteni, sürücüsü ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın davacıların oğlu ve kardeşi olan..."ın kullandığı motosiklete çarpması sonucu..."ın vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar ... ve ...için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca davacılar ...ve ...için ayrı ayrı 15.000,00 TL, Deniz için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili 02.10.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini davacı ... için 7.591,05 TL ve davacı ... için 7.109,76 TL olarak ıslah etmiş ve diğer davalılar hakkındaki dava ile taleplerine halel gelmemek kaydıyla sigorta şirketine karşı taleplerinden vazgeçmiştir.Davalı ...Ş. Vekili; davalı şirket tarafından 11.01.2005 tarihinde 3.403,00 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... İnşaat Teks. Tic. A.Ş. vekili; dava dilekçesinde taraflarına atfedilen kusur durumunu kabul etmediklerini ve tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece talep edilen maddi tazminat alacağı bakımından davacı ... için 7.591,05 TL ve davacı ... için 7.109,76 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ... İnş. Tek. Tic. A.Ş."den müştereken ve müteselsilen tahsiline; davalı ...Ş."ne karşı açılan davadan davacılar vekilinin feragatı sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; talep edilen manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacılar ...ve ...için ayrı ayrı 10.000,00 TL, Deniz için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ... İnş. Tek. Tic. A.Ş."den müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili ve davalı ... İnşaat Teks. Tic. A.Ş. Vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle hukuk hakiminin ceza mahkemesinde tesbit edilen maddi vakıa ile bağlı olup kusur oranı ile bağlı olmamasına göre oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin ve davalı ... İnşaat Teks. Tic. A.Ş. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı tam teselsülde olduğu gibi, bütün zararının tazminini müteselsil borçluların her üçünden isteyebileceği gibi, birisinden de isteyebilir. Borçlar Kanunu’nun 145. maddesi hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması
    yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine, Borçlar Kanunu’nun 147. madde hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her biri ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağına ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceğine dair hükmünü havidir.
    Somut olayda davacıların desteğinin ölümü nedeniyle, karşı aracın sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısından müştereken ve müteselsilen maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Yargılama devam ederken davacılar vekili 02.10.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle dava açılmadan davalı ... şirketinden 11.05.2005 tarihinde davacı anne için 1.804,78 TL ve davacı baba için 1.599,09 TL tahsil ettiklerini, davalı ... şirketi hakkındaki davadan diğer davalılar hakkındaki taleplerine halel gelmemek kaydıyla vazgeçtiklerini beyan ederek, ödenen 3.403,87 TL"nin güncelleştirilmeden aynen mahsup edilmiş hali ile bakiye maddi tazminat talebini diğer davalılar bakımından (davacı ... için 7.591,05 TL ve davacı ... için 7.109,76 TL’ye) ıslah etmiş, mahkemece bildirilen ıslah doğrultusunda karar verilmişse de, ödemelerin güncellenmiş değerlerinin mahsubu sonucu ortaya çıkan bedel üzerinden karar verilmemiştir.Davalı ... şirketi tarafından yapılan ödemenin davadan önce olması durumunda ödemenin güncellenmiş değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği açıktır. Zira, davadan önce parayı alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önlenebilmesi için, davadan önce yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan güncellenerek düşülmesi gerekir.
    Mahkemece davacı tarafça 40.000,00 TL poliçe limiti olan davalı ... şirketi yönünden ibraname sunulmaksızın davadan vazgeçilmesinin diğer temyiz eden davalı işleten ve sürücüye sirayet edip etmeyeceği ve diğer temyiz eden davalıların durumunu ağırlaştırıp ağırlaştıramayacağı üzerinde durulmaksızın, yukarıda belirtilen hususlar da dikkate alınmadan ve taraflar arasındaki ödemeye ilişkin varsa mutabakatname/ibraname getirtilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da göz önünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. maddesindeki(6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geldiği tarih ve olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumu dikkate alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin ve davalı ... İnşaat Teks. Tic. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin ve davalı ... İnşaat Teks. Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar ... ve ... İnşaat Teks. Tic. A.Ş. lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... İnş. Tek. Tic. A.Ş"ye geri verilmesine 27.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi