17. Ceza Dairesi 2016/10091 E. , 2016/9849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar ..., ... ve ..."in hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları için mahkemenin “suçun işleniş şekli, sanıkların sabıkalı kişilikleri, bu nedenle ortaya çıkan kasıt yoğunluğu, suçun planlı ve organize şekilde işlenmiş olması, ... en işlek ve esnaflarının yoğunluk içerisinde olduğu yerde eylemin gerçekleşmiş olması, işlenen suçun birden fazla olması nedeniyle her bir eylemin önemli nitelik arz etmesinden dolayı ortaya çıkan kasıt yoğunluğu, suçun işlenmesi neticesinde çevre esnafta meydana gelen manevi tedirginliğin boyutu” hususlarını gerekçe göstererek temel cezaları belirlemesi, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı, müştekilerin çalınan eşyaların değeri dikkate alındığında tebliğnamede bozma isteyen (3) numaralı düşünce benimsenmemiştir.
Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddesi uygulamasına esas alınan ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 04.03.2014 gün, 2013/595 Esas ve 2014/197 Karar sayılı ilamında birden fazla suçtan verilen cezaların olduğu anlaşılmakla, en ağır olan tehdit suçundan birisinin infaz aşamasında dikkate alınması olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesine aykırı olarak, suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama gideri olan vekalet ücretinden eşit olarak sorumlu tutulmaları yerine “sanıklardan alınarak hazineye irad kaydına ” şeklinde vekalet ücretinin hangi yöntemle tahsil edileceğinin karar yerinde gösterilmemesi,
3-Mahkum olan sanıklar aleyhine verilen vekalet ücretinin katılana verilmesi yerine yazılı şekilde "hazineye irad kaydına" karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafileri, sanıklar ..., ... ve ... ile katılan ... vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, “T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların” ve vekalet ücretine ilişkin bölüm çıkarılarak yerlerine, “TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar saydı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. madde ve fıkrası uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak alınıp katılana verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.