Esas No: 2019/953
Karar No: 2022/5248
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/953 Esas 2022/5248 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/953 E. , 2022/5248 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A) 2010 takvim yılında sahte belge düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte müstahsil makbuzu düzenleme şeklinde gerçekleşen eylemlerine ilişkin olarak, TCK‘nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
B) 2009 takvim yılında sahte belge düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
En son aralık ayında matrahlı beyanname verilmesi nedeniyle, suç tarihinin en aleyhe kabulle "31.12.2009" olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
Sanığa yüklenen "2009 takvim yılında sahte belge düzenleme” suçunun kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 29.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.