4. Ceza Dairesi 2019/6259 E. , 2019/20018 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle ve 52/2. maddeleri gereğince üç kez 1.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Burdur 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2018/423 esas, 2019/239 karar sayılı kararının, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 26/07/2019 gün ve 94660652-105-15-6661-2019-Kyb sayılı yazılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/08/2019 günlü ve 2019/81225 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
"Sanığın, katılan ..."ın kullandığı telefona, "sen kimi buluyorsun lan, önce o orospu karına sahip çık ben yarın oradayım onun anasına da babasına da sana da soracağım bunun hesabına bakalım karınıza sahip çıkamıyorsanız ben gereğini yaparım, buradaki işlerimi bırakıp geliyorum oraya bakalım bana şerefsiz demek nasıl oluyor, ben onun anasını mı siktim bana şerefsiz diyor, ben onun anasını mı siktim bana şerefsiz desin sen de erkek karına sahip ol ya da ben yapacağımı bilirim.” şeklinde mesaj göndermek suretiyle katılan ..., katılan ... ve müşteki Sultan"ı aynı anda tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında, anılan suçun bir suç işleme kararının icrası kapsamında, birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi nedeniyle, zincirleme suç hükümleri gereği bir kez ceza verilip, bu cezanın 5237 sayılı Kanun"un 43/2. maddesi gereğince artırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ayrı ayrı ceza verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay
..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle ve 52/2. maddeleri gereğince üç kez 1.200,00 TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair, Burdur 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2018/423 esas, 2019/239 karar sayılı kararında, sanığın tehdit eyleminin üç müştekiye karşı birlikte tek bir fiille gerçekleştirildiğinin anlaşılmasına göre, TCK"nın 43/2. maddesi hükmü karşısında sanığa tek bir ceza verilmesi ve bunun 43/1. madde ile artırılması gerektiği gözetilmeden, her bir müşteki için ayrı ayrı ceza verilmesinde isabet görülmediğinden kanun yararına bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Tehdit suçundan kurulan hükümlerde, TCK"nın 43. maddesi uygulanmayarak, sanık hakkında üç kez mahkumiyet hükmü kurulmasının isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III-Hukuksal Değerlendirme
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü
uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnalarına, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/11/2014 tarih ve 2013/4-663-2014/498 E-K. sayılı kararında açıklandığı üzere, tehdit suçunun tek fiille birden fazla kişiye karşı işlenmesi de mümkündür. Örneğin failin karşısındaki topluluğa hitaben "hepinizi öldüreceğim" demesi gibi. Bu takdirde TCK"nun 43/2. maddesi uyarınca aynı neviden fikri içtima hükümleri uygulanacak, zincirleme suç hükümlerinde olduğu gibi faile tek ceza verilip bu ceza TCK"nun 43/1. maddesi uyarınca arttırılacaktır. Tehdit suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için tehdidin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek tehdit içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir. Aksine, şekli bir yorum ve bakış açısıyla bu bütünlük görmezlikten gelinerek, her bir mağdura yönelik hareketin bağımsız birer fiili oluşturduğunun kabul edilmesi ve gerçek içtima hükümlerinin uygulanması halinde, cezalandırmada adaletsizliğe yol açılacağı gibi "fiilin hukuki anlamda tekliği" prensibine de aykırı davranılmış olacaktır.
Somut olaya gelince; dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, olay tarihinde sanığın kullanmakta olduğu telefondan katılan ..."ın kullanmakta olduğu telefona "sen kimi buluyorsun lan önce o o...u karına sahip çık ben yarın ordayım onun anasına da babasına da sana da soracağım bunun hesabına bakalım karınıza sahip çıkamıyorsanız ben gereğini yaparım, buradaki işlerimi bırakıp geliyorum oraya bakalım bana şerefsiz demek nasıl oluyor, ben onun anasını mı sinkaf ettim bana şerefsiz diyor, ben onun anasını mı sinkaf ettim bana şerefsiz desin sen de erkek karına sahip ol yada ben yapacağımı bilirim" şeklinde mesaj attığının tespit tutanağı ile sabit olduğu ve mahkemece de kabul edildiğine göre, sanığın tehdit eyleminin üç ayrı müştekiye karşı aynı zaman dilimi içinde ve tek bir fiille gerçekleştirdiği, bu durumda TCK"nın 43/2. maddesi hükmü karşısında sanığa bir kez TCK"nın 106/1-2. cümlesinden ceza tayin edilerek, 43/1. maddeye göre artırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde üç ayrı tehdit fiilinden hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunun anlaşılmasına göre, kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
3-Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Burdur 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 02/04/2019 tarihli ve 2018/423 esas, 2019/239 karar sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 4. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, mağdur sayısı da gözetilerek TCK"nın 61. maddesi ile 43/1. maddesine göre değerlendirme yapılarak temel cezanın ve artırım oranı tayininin mahkemesince yapılması gerekeceğinden, sonraki işlemlerin mahallinde mahkemesi tarafından CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince yerine getirilmesine, 18/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.