Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/14736
Karar No: 2018/4121
Karar Tarihi: 05.04.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14736 Esas 2018/4121 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Ceza Dairesi tarafından incelenen bir dava dosyasında, suçun 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık olduğu ve mahkumiyet kararı verildiği belirtilmektedir. Dosyada yer alan tutanaklar, belgeler ve gerekçeler incelenerek, temyiz isteği reddedilmiştir. Kararda, zincirleme suçun ya da aynı bölümde düzenlenen aynı neviden fikri içtimanın söz konusu olduğu durumlarda, suçların ancak yasayla zincirleme suça özel bir sonuç bağlanması halinde tek bir sonuç olarak değerlendirilebileceği ifade edilmiştir. Ticareti terk suçu da aynı ticari işletmenin faaliyetine konu işyeri için ancak bir kez işlenebilen bir suç olduğu için, fikri içtima hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Aynı neviden fikri içtimadan bahsedebilmek için birden fazla bağımsız suçun yasada belirtilen istisnai durumlarda bir araya gelmesi gerektiği belirtilmiştir. İlgili kanun maddeleri TCK'nın 43/1 ve 43/2 maddeleri, CMK'nın 253 ve 254. maddeleri, İİK'nın 337/a ve 354. maddeleridir. Ayrıca, kararda suçlunun lehine olacak hükümlerin açıkça belirtilmesinin gerekli olduğu vurgulanmıştır.
19. Ceza Dairesi         2016/14736 E.  ,  2018/4121 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Gerek doktrinde, gerekse uygulamada zincirleme suçun ya da aynı bölümde düzenlenen aynı neviden fikri içtimanın söz konusu olduğu durumlarda, suçların çokluğu söz konusu olduğu için ancak yasayla zincirleme suça özel bir sonuç bağlanması halinde bunlara tek bir sonuç bağlanacağı, bunun dışında zincire dahil olan suçların hepsinin ayrı ayrı bağımsızlıklarını koruyacağı hususunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. Buna göre cezanın artırılması dışında (TCK m.43/1) dava zaman aşımının işlemeye başlaması (TCK m.66/6) ve yer bakımından yetkili mahkemenin belirlenmesi (CMK m.12/2) dışındaki; ceza yasalarının yer ve zaman bakımından uygulanması, af gibi yasada açıkça belirtilmeyen tüm durumlarda zincire dahil olan suçların bağımsız olarak değerlendirmeye tabi tutulacağı tartışmayı gerektirmeyecek kadar açıktır.
    Bu açıklamalar ışığında, TCK"nın 43/2 maddesinde düzenlenen aynı neviden fikri içtimadan söz edebilmek için öncelikle birden fazla bağımsız suçun, yasada belirtilen istisnai durumlarda bir araya gelmesinin, zorunlu bir ön koşul olarak karşımıza çıktığı görülmektedir.
    İncelemeye konu ticareti terk suçu aynı ticari işletmenin faaliyetine konu işyeri için ancak bir kez işlenebilen bir suçtur. Zira aynı ticari işletmenin faaliyetine konu işyerini yasada belirtilen yükümlülüklere riayet etmeksizin birden fazla terketmek mümkün değildir. Burada mağdur edilen müşteki sayısının fazlalığı temel cezanın tayini sırasında dikkate alınsa dahi, aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Zira suçun konusu tektir ve tek olan konu aynı işyeridir. 5237 sayılı TCK.nun 43/2 maddesinde aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanabilmesi için birden fazla bağımsız suçun yasada düzenlenen istisnai durumlarda bir araya gelmesinin zorunlu olması aranırken, ancak bir kez terkedilmesi mümkün olan ticari işletmenin faaliyetini sürdürdüğü işyerinin kapatılması nedeniyle sırf birden fazla şikayetçinin zarar gördüğünden bahisle anılan suçu fikri içtima kapsamına dahil etmek, Türk Ceza Hukukunun kabul etmediği kıyas yöntemini hemde sanık aleyhine hüküm doğuracak şekilde Ceza Hukukuna dahil etmek olur ki, bunun kanun koyucunun iradesine aykırı olacağı açıktır.Zira Kanun koyucu, genel gerekçede iradesini açıkça ortaya koymuştur. Özellikle sanık aleyhine getirilen hükümlerin hiç bir tereddüde yer vermeyecek şekilde kanunda açıkça belirtilmesi gerekir. Bu kural Türk Ceza Kanunun 2. Maddesi ile hüküm altına alınan ve Anayasa hükümleri arasında da yer bulan suçların kanuniliği prensibinin doğal bir sonucudur.
    Somut olayımızda; bölünmesi, parçalara ayrılması mümkün olmayan ve ancak bir kez işlenmesi mümkün olan ticareti terk suçundan gerek zincirleme suçun gerekse fikri içtimanın olmazsa olmazını teşkil eden suç çokluğundan söz edilemeyeceği husunda herhangi bir duraksamanın bulunmaması, sanık hakkında daha önceden İ.İ.K"nın 337/a maddesine aykırılık suçundan verilen cezanın kesinleştiğinin uyap kayıtlarından anlaşılması karşısında; İ.İ.K."nın 337/a maddesine aykırılık suçundan kesinleşen İzmir 7. İcra Ceza Mahkemesinin 2014/263 E. 2014/705 K. sayılı dosyası getirtilip, mahkumiyet hükmünün aynı ticari işletmenin faaliyetine konu işyerine ait olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilerek aynı ticari işletmeye ait olduğunun belirlenmesi halinde, temyiz incelemesine konu olan iş bu davanın reddine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    1-) 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    2-) İİK"nın 354. maddesinde belirtilen feragat veya borcun itfa edilmesi gibi hallerde davanın ve bütün sonuçlarıyla birlikte cezanın düşeceğinin karar yerinde gösterilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi