8. Hukuk Dairesi 2018/3425 E. , 2019/3983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Eski Hale Getirme ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili; mülkiyeti müvekkillerine ait dava konusu 103 parsel sayılı taşınmaza davalı şirket tarafından onay alınmaksızın iki adet elektrik direği dikildiğini belirterek taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesini, eski hale getirilmesini ve ecrimisil talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava dosyası ile Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/121 esas sayılı dava dosyasının tarafları ve konusunun aynı olduğu, Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesince her ne kadar davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de Mahkemece verilen bu kararın kesinleşmediği, bu nedenle derdestlik teşkil ettiğinden dolayı davanın usulden reddine; davalının irtifak hakkı tesisi talepli karşı davasının tefrik edilerek, farklı bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çapa bağlı elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil isteklerine ilişkindir
Derdestlik; 6100 sayılı HMK"nin 114/I-ı. maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı olan derdestlik nedeni ile davanın reddi için üç koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bunlar; 1-Davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması, 2-Birinci davanın görülmekte olması, 3-Daha önce açılmış ve görülmekte olan dava ile ikinci davanın aynı olması koşuludur. Bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için ise, maddi anlamda kesin hüküm gibi her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Dava sebebinden maksat da (hukuki sebepler değil) davanın dayanağını teşkil eden vakıalardır (Kuru Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. IV, B. 6, İstanbul 2001, s. 4217-244).
Usul hükümlerine göre davanın açılmamış sayılma kararı temyizi kabil bir karar ise de, derdestlik yönünden kararın kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Derdestlik, 18.09.1996 tarih ve 1996/19-461 Esas, 1996/607 Karar sayılı HGK kararına göre dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç aylık süre ile sınırlıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava kendiliğinden ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar.
Somut olayda, aynı mahiyette bulunan Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/121 Esas sayılı dava dosyasında 19.03.2013 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına, 20.06.2013 tarihinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bu durumda, davanın açıldığı 30.12.2013 tarihinde derdest bir dava bulunmadığından, davanın derdestlik gerekçesi ile reddi doğru değildir.
SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.