Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7972
Karar No: 2014/1065
Karar Tarihi: 20.01.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/7972 Esas 2014/1065 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/7972 E.  ,  2014/1065 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/02/2013
    NUMARASI : 2011/448-2013/77

    Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/02/2013 tarih ve 2011/448-2013/77 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının TPE nezdinde 2008/25208 numara ile tescilli A.D.M.Y + Şekil markası ile müvekkilin uzun yıllardır tanınmış hale getirdiği logonun benzer olduğunu, müvekkili derneğin kuruluşundan bu yana anılan işareti kullandığını, davalının ise haksız kazanç sağlamak için 35. sınıf açısından kendi iştigal alanlarına girmese de bu işareti tescil ettirdiğini, davalı adına tescilli marka ile müvekkiline ait logonun birbirine benzer olması dışında davalı markasının tescilli olduğu sınıfların da müvekkilinin hizmetleri ile aynı olduğunu, davalının eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini, haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil eden davalının hareketlerinin men ve önlenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin halihazırda kullanmakta olduğu markayı usul ve yasaya uygun olarak TPE nezdinde tescil ettirdiğini, markaya itiraz olmaksızın sürecin tamamlandığını, tescil edilen unsurların her şeyden önce kelimeler olduğunu, taraf markalarının benzer olmadığını, davacı tarafın üretici bir firma olmadığı gibi bir dernek olduğunu, tüketicinin burada korunmasının temel amaç da olmadığını, müvekkilinin araç yedek parça üreticisi olduğunu, davacı ve davalı marka mal ve hizmet sınıflarının tamamen farklı olduğunu, davacı işaretinin tanınmış marka da olmadığını, uzun süre markanın kullanıma sessiz kalınmasının da hükümsüzlük davası açmaya engel olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı markasının davalı markasından sonra tescil edilmiş olması nedeniyle 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi gereğince hükümsüzlük davası açılamayacağı gibi aynı KHK"nın 8/4. maddesi uyarınca farklı mal ve hizmet sınıfları için davalı markalarının hükümsüz kılınamayacağı, somut olayda iltibas yoluyla markanın haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığının da sabit olmadığı, davacı derneğin tüzüğünün incelenmesinde, dernek tüzüğünün 3. maddesinde derneğin amacının, 4. maddesinde de dernek tarafından sürdürülecek çalışma konuları ve biçimlerinin tek tek sayıldığı, davalı markasının tescil edildiği 35. sınıfta sayılan konulardan hiçbirisinin bire bir ve doğrudan doğruya davacının amaç ve faaliyet konuları ile aynı olmadığı, bu nedenle davacının 35. sınıf yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması talebinin de yerinde olmadığı, davacının bu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, marka hükümsüzlüğü ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, davalı tarafından tescil ettirilen “A.D.M.Y + Şekil” markasının, derneğin kuruluşundan bu yana kullanımı sonucunda tanınmış hale getirdiği logonun benzeri olduğunu ve davalının haksız kazanç sağlamak amacıyla anılan logoyu derneğin hizmetleriyle aynı sınıflarda marka olarak tescil ettirdiği gibi davalı eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek davalı markasının hükümsüzlüğü ile haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talebinde bulunmuş olup mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Ancak, davacı dernek tüzüğünün 3. maddesinde derneğin amacı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Kanunları doğrultusunda, demokrasi, hür teşebbüs, fikir ve inanç özgürlüğü ilkelerine bağlı kalarak; ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmesine katkıda bulunmak üzere yerel ve sektörel potansiyellerin en iyi şekilde değerlendirilmesi için faaliyette bulunmak. Toplumumuzun kültürel ve sosyal değerlerini ulusal ve uluslararası alanlarda tanıtmak. Girişimcilerin Ticari, sınai ve zirai ekonomik alanlarda faaliyetlerini geliştirmesi amacıyla danışmanlık ve destek hizmetleri sunmak,iş dünyasının sosyal sorumluluk bilincinin gelişmesi yönünde çalışmalar yapmak ve bu konuda iş dünyasını teşvik etmek, yerel ve sektörel kalkınma vizyonları geliştirerek, Uluslararası entegrasyona ve rekabet gücünün artırılmasına yardımcı olmak, projeler geliştirmek iş dünyasını ilgilendiren sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyuna ve ilgili kurumlara duyurmak. Üyeleri arasında dayanışmayı teşvik ederek, güçbirliği sağlayacak, sinerji oluşturacak ortak çalışma zeminleri hazırlamak. Sanayici ve işadamlarının sorunlarına sahip çıkarak, toplumdaki öncü ve girişimci nitelikleri geliştirmek. Çevre ve insan sağlığı, ekosistem, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel konularla ilgili olarak halka ve üyelerine yönelik eğitim çalışmaları yapmak, çalışmalarında gerektiğinde yurtiçi ve yurtdışında faaliyet gösteren oda, birlik, dernek, vakıf, federasyon, konfederasyonlar vb kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak” şeklinde düzenlenmiştir.
    Davacı derneğin, yukarıda açıklanan amacı göz önüne alındığında, doğrudan 35. sınıfta faaliyeti söz konusu olmamakla birlikte yukarıda belirtildiği şekilde amaç ve konusunun, bu dernek çatısı altında aynı sınıfta faaliyette bulunan iş adamlarının üye olarak bir araya getirildiği bir tüzel kişilik olması nedeniyle söz konusu faaliyetin davacı dernek ile ilişkilendirilme ihtimali ve bu kapsamda davalı tarafından sunulan 35. sınıf hizmetin de davacı derneğin amacı kapsamında sunulan hizmetlerle bağlantılı olduğu ve dolayısıyla iltibas tehlikesine yol açacağının kabulü gerekir. Bu itibarla, mahkemece, davacının hukuki yararının bulunduğunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi