4. Ceza Dairesi 2019/4501 E. , 2019/20007 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/4. maddeleri gereğince 500,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Havran Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2012 tarihli ve 2011/95 esas, 2012/29 karar sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 23/05/2019 gün ve 94660652-105-10-3369-2019-Kyb sayılı istemleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/05/2019 gün ve 2019/58271 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesi ile Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
"Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 02/03/2010 tarihli ve 2009/9-259 esas, 2010/47 karar sayılı ilâmında da açıklandığı üzere, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun seçimlik hareketli bir suç olup kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir ve/veya tehdit kullanılması ile suçun oluştuğu, somut olayda sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçundan beraatine ilişkin Havran Asliye Ceza Mahkemesince verilen hükmün Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 25/04/2016 tarihli ve 2015/19977 esas, 2016/8583 karar sayılı ilâmı ile aleyhe bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçu içerisinde değerlendirilmesi gereken tehdit eylemi sebebiyle ayrıca cezalandırılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulmasında isabet görülmemiştir." denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Sanık ... hakkında, bir kavga olayı için olay yerine gelen polis memuru müştekilere yönelik "11 kişi ile efelik yapmayın, hepinizin anasını avradını sinkaf edeceğim, hepinizi tek tek yakalayıp size soracağım" demek sureti ile müştekilere hakaret ve tehdit içerikli sözler söylediği iddiasıyla TCK"nın 106/1-2. cümle, 43/2, 125/3-a-4, 43/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile iddianame düzenlenerek Havran Sulh Ceza Mahkemesinde dava açıldığı,
Havran Sulh Ceza Mahkemesinin 09/05/2010 tarih, 2008/36 esas ve 2011/72 karar sayılı karar ile "sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 265. maddesindeki görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturması, bu suça bakma ve delilleri takdir yetkisinin Asliye Ceza Mahkemesinin görev alanına girmesi nedeniyle" görevsizlik kararı verdiği,
Yapılan yargılama neticesinde; Havran Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2012 tarih, 2011/95 esas, 2012/29 karar sayılı kararı ile;
1-"Sanığın sadece müştekilerden Gürol"un kolundan tuttuğu ancak eyleminin cebir boyutuna ulaşmadığı, toplanan deliller ışığında cebir unsurlarının tespit edilemediği, kamu görevlilerinin sanığı gözaltına aldıkları, bu eylem aşamasında görevlerin yerine getirildiği, sanığı müşteki Gürol"a ilişkin eylemi ile iddianamede anlatılan eylem arasında farklılık bulunduğu, böylelikle suçlamaların unsuru olan cebir şartının tespit edilemediği anlaşıldığından sanığın CMK"nın 223/2-a maddesince BERAATİNE,
2-Sanık ..."in üzerine atılı bulunan tehdit suçunu işlediği sabit olduğundan TCK’nun 61. maddesince suçun işleniş biçimi, konusu, önemi ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı ve sanığın güttüğü amaç göz önüne alınarak sanığın TCK’nın 106/1-2. cümlesi gereğince 30 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın yargılama sürecindeki saygılı davranışları lehine taktiri indirim nedeni kabul edilerek sanığa verilen ceza TCK"nın 62. maddesi gereğince taktiren 1/6 oranında indirilerek 25 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığa verilen adli para cezasının TCK"nın 52/4. maddesi gereğince sanığın ekonomik durumu göz önüne alınarak her günü 20 TL den olmak üzere 500,00 tl adli para cezası ile cezalandırılmasına," karar verildiği,
Anılan kararın o yer Cumhuriyet savcısınca; eylemin TCK"nın 265/1. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle temyiz edildiği,
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 18. Ceza Dairesince, 25/04/2016 tarih, 2015/19977 esas ve 2016/8583 karar sayılı ilam ile; "sanık hakkında temyize konu edilmeyen tehdit suçundan kurulan hükmün kanun yararına bozma yoluyla ortadan kaldırılmasının mümkün olduğu belirlenerek,
Sanığın görevi kapsamında kendisini karakola götürmeye çalışan polislerden birinin kolunu sıkıp iterek, diğerini de tehdit ederek görevlerini yapmalarını engellemeye çalışması biçimindeki eyleminin, TCK"nın 265/1. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun nitelemesinde yanılgıya düşülecek yazılı şekilde beraat karar verilmesi" kanuna aykırı görülerek sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan beraat hükmünün bozulmasına karar verildiği,
Bozma sonrası, Edremit 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2016 gün, 2016/374 esas, 2016/972 karar sayılı kararı ile sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eyleminden 6 ay 7 gün hapis cezasına hükmedildiği ve bu hükmün 05/12/2016 tarihinde kesinleştiği,
Böylece; sanık hakkında aynı eylem nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 106/1-2. cümlesi ve 265/1. maddesi gereğince iki kez mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmış olup, tehdit eylemi sebebiyle ayrıca cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanığın eyleminin, TCK"nın 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan tehdit eylemi kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak tehdit suçundan ayrıca mahkumiyet hükmü kurulup kurulamayacağının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Türk Ceza Kanunu"nun "Görevi yaptırmamak için direnme" başlıklı 265/1. maddesi; "Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklindedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 42. maddesinde ise bileşik suç tanımlanmıştır. maddeye göre; "biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bilesik suç denir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz."
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265/1. maddesindeki "Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, tehdit eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunun bir unsuru olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 42. maddesi gereğince tehdit suçundan ayrıca mahkûmiyet hükmü kurulamayağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle; sair tehdit suçundan sanık ..."in 500,00 Türk Lirası adli para cezası mahkumiyetine yönelik Havran Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2012 tarihli ve 2011/95 esas, 2012/29 karar sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamede yer alan bozma nedeni yerinde görüldüğünden, sair tehdit suçundan kurulan, Havran Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2012 tarihli ve 2011/95 esas, 2012/29 karar sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2)Yargılamanın tekrarlanması yasağı ve aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265/1. maddesindeki "Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sair tehdit eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunun bir unsuru olması nedeniyle, sanık ... hakkında sair tehdit suçundan hükmedilen 500,00 Tl adli para cezasının KALDIRILMASINA, 18/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.