1. Hukuk Dairesi 2013/19207 E. , 2014/136 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2011
NUMARASI : 2007/431-2011/429
Yanlar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davalılar H.. U.. ve D.. U.. hakkındaki davanın reddine; birleştirilen davalılar yönünden müdahalenin önlenmesine, seraların yıkımına ecrimisil talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi......raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davalılar H.. U.. ve D.. U.. hakkındaki davanın usulü işlemler yerine getirilmediğinden reddine; birleşen davalılar yönünden ise müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle müdahalenin önlenmesine, seraların yıkımına, müdahalenin kasıtlı olduğunun ispat edilememesi nedeniyle de ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacılar D. ve A. kayden paydaş oldukları dava konusu 227 parsel sayılı taşınmaza komşu 226 parselde paydaş olan asıl davalılar H.. U.., Döndü ile birleşen davalılar H.. K.., R. ve İ. ait seraların teknik bilirkişi raporlarında tespit edildiği şekilde taşkın bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, asıl davanın davalısı H. ölüm kaydının işletilmesi, mirasçılık belgesinin alınması ve mirasçılarının belirlenerek davaya katılmaları için davacı vekiline verilen kesin süreye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği gözetilerek asıl davalı Hasan hakkında davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Öte yandan, yargılama sırasında, çekişme konusu 226 ve 227 parsellerde 3402 sayılı Yasanın 22.maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastro çalışması sonucu 131 ada 3 parsel (eski 226 parsel), 131 ada 4 parselin (eski 227 parsel) oluştuğu, “sınıra yönelik” derdest eldeki dava nedeniyle yenilemeyle oluşan yeni parsellerin Kadastro Mahkemesinin 2013/397 E sayılı dosyasında davalı olduğu ve davanın sonuçlanmadığı, yenileme kadastrosu öncesinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporu esas alınmak suretiyle neticeye gidildiği anlaşılmaktadır.
Kadastro mahkemesinde görülen sınıra yönelik davanın eldeki davanın sonucuna etkisi olacağından, 6100 sayılı HMK’nin 165. maddesi uyarınca Kadastro mahkemesi dosya sonucunun beklenmesi, yenileme kadastrosunun kesinleşmesi halinde, oluşan yeni mülkiyet ve çap durumuna göre yeniden keşif yapılarak davalıların, davacıların taşınmazına tecavüzlerinin olup olmadığı, ne kadar alana tecavüz edildiğinin saptanarak hüküm kurulması gerekir.
nedeniyle kayıt malikine ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu ise mahrum kalınan gelir kaybı olan bir tür haksız kullanım tazminatıdır. Açıklanan bu tanıma göre, bir taşınmazı haksız olarak kullanan ya da başkasına kullandıran kişinin ecrimisille sorumlu olacağı açıktır. Davalıların kullanımının da haksız olduğu belirlendiğine göre ecrimisil talebinin de kabulüne karar verilmemiş olması da doğru değildir.
Kabule göre de, keşif sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre, davalı Döndü’ye ait seraların A2, A6, A8 olarak gösterilen, toplam 61 m² lik kısmının davacılar taşınmazına taşkın olduğu, mevcut tarlanın da B1, B2, B4 harfleri ile gösterilen toplam 377 m² kısmının davalı tarafından kullanıldığı, mevcut kullanımın kayda veya korunmaya değer bir hakka dayalı olmadığı saptandığına göre belirtilen davalı bakımından bu durum gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken hakkındaki davanın usulden reddine karar verilmesi de isabetli değildir.
Davacı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.