Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/666
Karar No: 2018/4109
Karar Tarihi: 05.04.2018

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/666 Esas 2018/4109 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2018/666 E.  ,  2018/4109 K.

    "İçtihat Metni"

    ... Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş."nin "ATV" logolu televizyon kanalında "..."da" programında 14/11/2017 tarihinde başlayan ve 15/11/2017 ve 16/11/2017 tarihlerinde de devam eden televizyon (görsel) yayınlarının durdurulması, ilgilisinin adı ve resminin kullanılmaması, düzeltme ve cevaplarının yayınlanması ve sosyal medya hesaplarında yayınlanan içeriklerin kaldırılmasına yönelik ilgilisi ... vekilinin talebinin, herhangi bir URL adresi belirtilmemesi nedeniyle 6112 sayılı Kanun"un 18. maddesindeki şartları taşımadığından usulden reddine dair Adana 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 17/11/2017 tarihli ve 2017/6086 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Adana 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/6213 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 03/01/2018 gün ve 13343 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2018 gün ve KYB. 2018 / 2071 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre,
    İlgilisi ... vekili tarafından televizyon (görsel) yayınların durdurulması, ilgilisinin adı ve resminin kullanılmaması, düzeltme ve cevaplarının yayınlanması ve sosyal medya hesaplarında yayınlanan içeriklerin kaldırılması talebinde bulunulduğunun anlaşılması karşısında,
    6518 sayılı Kanun"un 93. maddesi ile değişik 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"un 9. maddesinde yer alan "(1)İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir." şeklindeki hüküm gereğince, kanun değişikliği sonucunda cevap ve düzeltme hakkının kullanılması madde metninden çıkartılarak, içeriğin yayından kaldırılması talepleri ile ilgili olarak da Sulh Ceza Hakimliklerinin herhangi bir yetkisinin kalmadığı, erişimin engellenmesi talepleri yönünden Sulh Ceza Hakimliklerinin görevli kılındığı anlaşılmakla, ilgilisinin internet içeriğinin kaldırılması talebine yönelik Sulh Ceza Hakimliğinin herhangi bir görevi bulunmadığı,
    Bununla birlikte, 6112 sayılı Radyo Ve Televizyonların Kuruluş Ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun"un düzeltme ve cevap hakkı başlıklı 18. maddesinde yer alan "(1) Gerçek ve tüzel kişiler, kendileri hakkında şeref ve haysiyetlerini ihlâl edici veya gerçeğe aykırı yayın yapılması hâlinde, yayın tarihinden itibaren altmış gün içinde, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmamak ve suç unsuru içermemek kaydıyla, düzeltme ve cevap yazısını ilgili medya hizmet sağlayıcıya gönderir. Medya hizmet sağlayıcılar, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde, cevap ve düzeltmeye konu yayının yapıldığı saatte ve programda, izleyiciler tarafından kolaylıkla takip edilebilecek ve açıkça anlaşılabilecek biçimde düzeltme ve cevabı yayınlar. Düzeltme ve cevap hakkı doğuran programın yayından kaldırıldığı veya yayınına ara verildiği durumlarda, düzeltme ve cevap hakkı, yedi günlük süre içinde anılan programın yayın saatinde kullandırılır. Düzeltme ve cevapta, buna neden olan yayın belirtilir. (2) Düzeltme ve cevabın birinci fıkrada belirtilen süre içinde yayınlanmaması hâlinde bu sürenin bitiminden; birinci fıkra hükümlerine aykırı şekilde yayınlanması hâlinde düzeltme ve cevabın yayınlandığı tarihten itibaren on gün içinde ilgili kişi, mahkemeden cevap ve düzeltmenin birinci fıkra hükümlerine uygun olarak yayınlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Yetkili ve görevli mahkeme; başvuru sahibinin ikamet ettiği yerdeki sulh ceza mahkemesi, başvuru sahibinin yurt dışında ikamet etmesi hâlinde Ankara Sulh Ceza Mahkemesidir. (3) Sulh ceza hâkimi, istemi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı tebliğden itibaren yedi gün içinde yetkili asliye ceza mahkemesine itiraz edilebilir. Asliye ceza mahkemesi itirazı üç iş günü içinde inceleyerek kesin karara bağlar. (4) Hâkim tarafından düzeltme ve cevabın yayınlanmasına karar verilmesi hâlinde, birinci fıkradaki yedi günlük süre, sulh ceza hâkiminin kararına itiraz edilmemişse kararın kesinleştiği tarihten; itiraz edilmişse asliye ceza mahkemesi kararının tebliği tarihinden itibaren başlar. (5) Düzeltme ve cevap hakkına sahip olan kişinin bu hakkı kullanmadan ölmesi hâlinde, bu hak mirasçılarından biri tarafından kullanılabilir. Bu durumda, ölümün altmış günlük düzeltme ve cevap hakkı süresi içinde gerçekleşmiş olması kaydıyla, kalan düzeltme ve cevap hakkı süresine otuz gün ilâve edilir. (6) Gerçek ve tüzel kişilerin kişilik haklarını ihlâl eden yayın hizmetlerinden doğan maddi ve manevi zarardan dolayı, medya hizmet sağlayıcı kuruluş ile birlikte programın yapımcısı müştereken ve müteselsilen sorumludur. (7) İlgili kişi birinci fıkrada belirtilen cevap ve düzeltme hakkını, aynı süreler içinde doğrudan sulh ceza mahkemesinden isteyebilir." şeklindeki hüküm dikkate alındığında, televizyon (görsel) yayınların durdurulması ve ilgilisinin adı ve resminin kullanılmaması talepleri yönünden de Sulh Ceza Hakimliklerinin görevinin bulunmadığı, ancak cevap ve düzeltme hakkının yayınlanması taleplerinin 6112 sayılı Kanun"un 18/7. maddesi çerçevesinde doğrudan Sulh Ceza Hakimliğinden istenebileceği, başvuruya konu yayın içeriklerinin ilgilisinin şeref ve haysiyetini ihlal edici nitelikte olduğu değerlendirildiğinden, merciince bu yönden itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Uyuşmazlığa konu olan televizyon ve internet yoluyla kişilik haklarının ihlal edildiği iddiasına yönelik olarak, "düzeltme ve cevap" kararı verilmesi istemiyle yapılan başvuru tarihinde ve halen yürülükte bulunan mevzuat aşağıdaki gibidir;
    5651 sayılı Kanun"un 9/1. maddesinde; "...İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir..." ve
    6112 sayılı Kanun"un 18/7. maddesinde; "...İlgili kişi birinci fıkrada belirtilen cevap ve düzeltme hakkını, aynı süreler içinde doğrudan sulh ceza mahkemesinden isteyebilir..." şeklinde hakkında haber yapılan ilgili kişinin, yayımı veya yayını yapan basın veya yayın kuruluşlarına başvuru yapmak zorunda olmaksızın doğrudan mahkemeye başvurabileceği düzenlenmiştir.
    Dosya kapsamında, başvurunun reddine ilişkin Adana 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 17/11/2017 tarihli ve 2017/6086 değişik iş sayılı kararının; ilgilinin iddialarını ispatlayamadığı ve URL adreslerini mahkemeye sunmadığı gerekçeleriyle verildiği, bu karara yapılan itirazın ise Adana 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/6213 değişik iş sayılı kararı ile televizyon yoluyla yapılan kişilik haklarına saldırı halinde düzeltme ve cevap hakkının ancak yayıncı kuruluşa başvurulduktan sonra Mahkemeden istenebileceği gerekçesiyle reddedildiği, karar tarihinde ve halen yürülükte bulunan mevzuatta böyle bir zorunluluk bulunmadığı gibi itiraz merci tarafından itirazın 5651 sayılı Kanun bakımından da eksik incelendiği anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesinde belirtilen bozma nedeni yerinde görüldüğünden, Adana 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/6213 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gereğinin kararı veren merci tarafından yerine getirilmesine, 05/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi