Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları A.T.’nin mirastan mal kaçırmak ve saklı paylarını bertaraf etmek amacıyla 134 parsel sayılı taşınmazını muvazaalı satış işlemiyle davalı gelinine temlik ettiğini ileri sürerek taşınmazdaki saklı paylarının tenkisi isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, ilk oturumda tenkis davasını kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazla ilgili davanın kabul edilmiş olması ve davanın açılmasına davalının neden olduğu gerekçeleriyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, TMK 560-571 maddelerinden kaynaklanan saklı payın ihlali sebebiyle tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, 18.4.2007 tarihli tensip zaptında yer alan kararla davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilip bu sıfatla dava sonuçlandırılmıştır. Hemen belirtilmelidir ki 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevlerini Saptayan Yasanın 4. maddesi hükmü uyarınca 4721 Sayılı TMK’nın 2. kitabının (118-395 maddeleri) 3. kısmı hariç aile hukukundan kaynaklanan davaların aile mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu tartışmasızdır. Oysa eldeki istek tenkise mütedair olup 4. madde kapsamında kalmamaktadır. O halde, kurulan hüküm kural olarak doğru ise de aile mahkemesi sıfatıyla davanın sonuçlandırılmış olmasının isabetli olduğu söylenemez. Bilindiği üzere görev kamu düzeni ile ilgili olup davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken kuraldır. Hal böyle olunca eldeki davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak davanın sonuçlandırılması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlere istinaden HUMK 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.04.2009 tarihinde oy birliği ile karar verildi.