19. Hukuk Dairesi 2013/18781 E. , 2014/15061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2012/321-2013/219
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.M. A. K. ile davalı vek.Av.S.G."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
-K A R A R-
Dava, icra takibine konu üç çekten bir tanesinde davacının imzasının bulunmadığı, diğer iki çekin ise bedelinin ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı vekili, takibe konu çeklerin davacının kefalet imzasını taşıyan 01.04.2009 tarihli protokol uyarınca verildiğini, ancak davacının bu protokolün şartlarını yerine getiremeyeceğini beyan etmesi üzerine 05.05.2009 tarihli yeni bir protokol yapıldığını ve yeni çeklerin verildiğini, 9 adet çekten sadece bir tanesinde davacının imzasının bulunmamasına karşın protokol uyarınca davacının borcunu kabul ve ikrar ettiğini, 4 adet çekin süresinde ödendiğini, süresinde ödenmeyen çeklere ilişkin peyder pey çeşitli ödemeler yapıldığını, dava dilekçesindeki ödemelere bir itirazlarının olmadığını, ancak yapılan ödemelerin borcu karşılamaya yeterli olmaması nedeniyle takibe devam edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 05.05.2009 tarihli protokol uyarınca davacının dava dışı A. Ç.C."in keşide ettiği çeklere kefil olduğu, her ne kadar 19.390 TL.lik çekte davacının imzası ve cirosu yok ise de 05.05.2009 tarihli protokol uyarınca bu çekten doğan borca da davacının kefil olduğu, takipten sonra yapılan ödemelerin icra dairesi tarafından borçtan mahsup edilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, İİK’nun 72’nci maddesi uyarınca İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2010/11960 E. sayılı dosyasına konu 3 adet çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Takibin dayanağı; 20.1.2010 tarih ve 8.461 TL bedelli, 20.2.2010 tarih ve 5.028 TL bedelli, 20.1.2010 tarih ve 19.390 TL bedelli çekler olup, 20.1.2010 tarih ve 19.390 TL bedelli çekte davacının isim ve imzasının bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı tarafından, 3.8.2010 tarihli takipten sonra ve 21.9.2012 tarihli davadan önce, takip konusu çeklerin tarihleri de belirtilerek banka havalesi ile 2.11.2010 tarihinde 9.468 TL, 21.5.2012 tarihinde ise 5.028 TL ödeme yapılmıştır. Davalı vekili cevabında; ödemeleri kabul edip dosya borcunun tamamen ödenmemesi nedeniyle icra takibine devam edildiğini savunmuş ise de dosya içeriğinden söz konusu ödemelerin icra takip dosyasına davalı vekili tarafından intikal ettirilmeyerek, alacağın tamamı bakımından takibe devam edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacının imzasını taşıyan 2 çekle ilgili olarak menfi tespit davası açıldığı tarih itibarıyla yapılan ödemeler gözetilerek borcun miktarının da tespiti suretiyle uyuşmazlığın halli gerekir. Davacının isim ve imzasını taşımayan 20.1.2010 tarih ve 19.390 TL bedelli çek bakımından ise her ne kadar protokol hükümlerine göre davalının davacıdan alacağını talep hakkı saklı ise de kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ancak kambiyo senetlerine dayanılarak takip yapılabileceğinden dava konusu takip bakımından isim ve imzasını taşımayan 19.390 TL bedelli çekten dolayı davacının borçlu olmadığının gözetilmemesi de isabetsizdir. Mahkemece, bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.