23. Hukuk Dairesi 2013/7404 E. , 2013/8318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, katılma yoluyla davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av.....ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin yeminli mali müşavirlik sözleşmesi kapsamında davalıya verdiği hizmete ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine, 27.480,00 TL asıl, 200,27 TL işlemiş faiz toplamı 27.680,27 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının grup şirketler arasında bulunduğu, bu nedenle % 35 oranında indirim yapılması gerektiği belirtilerek, takibin 17.777.63 TL üzerinden devamına, bu meblağa takip tarihinden itibaren reeskont (yasal) faiz yürütülmesine, % 40 icra inkar tazminatının tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 29.03.2012 tarih ve 2011/9818 E, 2012/5272 K sayılı ilamıyla, “Yerel mahkeme, davacı alacağından %35 indirim yapılmasının gerekçelerini karar yerinde göstermediği gibi, kararda, hem reeskont hem de yasal faiz ibarelerini kullanarak faize hükmetmiştir. Bu durum, HMK"nın 297. (HUMK"nın 388.) maddesine aykırı olduğu” belirtilerek bozulmuş, yerel mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki sözleşmede indirim yapılacağına dair hüküm bulunmadığı, davacı alacağının 27.350,21 TL olduğu gerekçesiyle, takibin 27.350,21 TL üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren (% 20 oranı geçmemek üzere) ticari faiz (yasal) uygulanmasına, % 20 icra inkar tazminatının (5.470,04 TL) davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve davalı vekilinin temyiz nedenlerine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince;
Dava taraflar arasındaki yeminli mali müşavirlik sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK"nın 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun"un 11. Maddesi ile değişik 67/2. Maddesinde, itirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar v erilirse borclunun; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiştir. Aynı Kanun"un geçici 10. Maddesinde göre, bu kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir.
İİK"nın 67/2. maddesini değiştiren 6352 sayılı Kanun"un, 11. Maddesi 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda, somut olayda, 05.07.2012 tarihinden önce başlatılan takip işlemi hakkında 2004 sayılı İİK"nın değişiklikten önceki 67/2. Maddesi uyarınca davacı lehine %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, henüz yürürlüğe girmeyen yasa maddesinin uygulanması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.