11. Hukuk Dairesi 2013/10930 E. , 2014/1054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.03.2013 tarih ve 2012/595-2013/153 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olan davalının 2005 yılında genel müdürlük görevini üstlendiğini, müvekkiline ait müşteri çeklerini şahsi harcamalarında kullandığını ve ayrıca oğlunun aldığı krediyi şirket hesapları aracılığı ile ödeyerek şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek, 123.454 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, şirket denetçisinin muvafakatinin temini için davacı vekiline verilen kesin sürede bu eksikliğin giderilemediği, davacı vekili tarafından adı geçen denetçinin adresine tebligat çıkartılarak muvafakat verip vermediğinin sorulmasının talep edildiği, şirket lehine açılan işbu davaya denetçinin gelip muvafakat vermediği ve mahkemece bu hususun sorulması talebinin, mahkemenin görevini aşan kısım olduğu, zira denetçinin zorla celp edilerek ya da tebligat çıkartılarak usuli eksikliğin giderilmesinin mahkemenin re"sen yapacağı işlemlerden olmadığı, böyle bir durumun HMK"nın 25. maddesi kapsamında "taraflarca yerine getirilme ilkesine" de aykırı olacağı, bu nedenle verilen kesin süre içerisinde eksiklik giderilmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerektiği, her ne kadar bozma öncesi kararlarda davalı lehine vekalet ücreti nispi olarak verilmiş ise de, işbu davada şirket denetçisinin onayının olmamasının, HMK"nın 114/1-d maddesi kapsamında taraf ehliyetinin tam olarak sağlanmadığı şeklinde kabul edilebileceği gibi, aynı maddenin 2. fıkrasında düzenlenen "diğer kanunlarda yer alan dava şartına ilişkin hükümler saklıdır" kapsamında da değerlendirilebileceği açık olup, usuli eksiklik nedeniyle reddedilen işbu dava nedeniyle davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.