Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8098
Karar No: 2015/2192
Karar Tarihi: 26.03.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8098 Esas 2015/2192 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8098 E.  ,  2015/2192 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ....... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, imar-ihya, ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebeplerine dayanarak, 1962 yılında yapılan kadastro çalışmalarında tescil harici bırakılan taşınmazın müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ....... vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirtmiş, davalı ... vekili ise, taşınmaz zilyetlikle edinilemeyecek yerlerden olduğundan, bu nedenle, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşulları gerçekleştiğinden bahisle, davanın kabulüne 06.11.2006 tarihli teknik bilirkişi raporunda özgülenen 4.945,44 m2"lik yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ....... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 28.02.2013 tarih ve 2012/8417 E. - 2013/2382 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava konusu taşınmaz, 1962 yılındaki tapulama çalışmaları sırasında “tepe” vasfı tescil harici bırakılmıştır. Kural olarak, tepe nitelikli taşınmazlar Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdendir. Ancak, böyle bir yer koşulları mevcut olduğu takdirde, niteliğine göre zilyetlik ve imar-ihya yoluyla kazanılabilir. Mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, dava konusu taşınmazın en az 30 yıldan beri davacının zilyetliği altında bulunduğunu açıklamış ise de, imar-ihyaya muhtaç yerin ne şekilde ve hangi tarihler arasında imar ihya edildiğini açıklamadığı gibi, 09.11.2009 tarihli teknik bilirkişi raporuna göre taşınmazın doğusunda bulunan ve davacı adına tescilli bulunun 8 parsele uygulanan 1937 tarih ve 3019 tahrir nolu vergi kaydında dava konusu taşınmazın yönü “orman” olarak okuduğu ve ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre tescili istenen yerin batısında fiilen çalılık bulunduğu halde bu husus dikkate alınmamıştır.
    Bilindiği üzere bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastrodan sonraki, dava tarihinden önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihi olan 2004 yılına göre 20 – 30 yıl öncesine ait (1974-1984 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerektiği uzman öğretim üyelerinin yayınlarındaki görüşleri olup, bu görüş Dairenin kararlılık kazanmış içtihatlarıyla da benimsenmiştir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi olanaklıdır.
    Öte yandan, dosyadaki bilgi ve belgelere göre 1992 yılında yapılan orman kadastrosunda dava konusu taşınmazın orman sınırları dışında sayılan yerlerden olduğu tespit edilmişse de, orman mühendisi bilirkişinin araştırması taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan yerlerden olup olmadığıyla sınırlı olup, kadastro öncesindeki durumunu yansıtmamaktadır. Bu halde, mahkemece yapılacak iş, orman mühendisi, ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihinden 20-30 yıl öncesine ait (1979-1989 yılları arası) ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının merciinden getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılmalı, dava konusu taşınmazın en eski memleket haritası ve amenejman planındaki durumu dikkate alınarak 1992 yılı kesinleşen orman kadastrosuna göre orman sınırı dışında kalan taşınmazda eğimin fazla olması, taşınmazın memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarında çalılık görünmesi halinde 6831 sayılı Kanunun l/j maddesinin karşı kavramından orman sayılan yer olduğu düşünülmeli ve yirmi yıllık zilyetlik süresinin orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra işlemeye başlayacağı gözönünde bulundurulmalıdır. Taşınmazın zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde ise, yerel bilirkişi ve tanıklardan tepe vasfındaki taşınmazın kim tarafından hangi tarihte imar-ihyasına başlandığı, imar ihyanın hangi tarihte bittiği, taşınmazdaki tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı, kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü sorularak zilyetlikle edinme koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde HMK"nın 261. maddesine göre giderilmesine çalışılmalı, tanık ve bilirkişi sözleri bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır." hususlarına değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile; Burdur İli, ..... İlçesi, ..... Mahallesi, ..... Mevkiinde bulunan Kuzeyi: yol, Güneyi: 47 ada 8 parsel, Doğusu: aynı ada 166 parsel, batısı 47 ada 7 nolu parsel ve çalılık alanla çevrili krokide 4945,44 m2 yüzölçümlü olarak gösterilen taşınmazın tarla vasfı ile TMK"nın 713. maddesi uyarınca davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ....... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı gibi zilyetlikle kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu dikkate alınarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 26/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi