Görevi kötüye kullanma - açığa atılmış imzanın kötüye kullanılması - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4304 Esas 2014/10196 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4304
Karar No: 2014/10196
Karar Tarihi: 28.10.2014

Görevi kötüye kullanma - açığa atılmış imzanın kötüye kullanılması - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4304 Esas 2014/10196 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2014/4304 E.  ,  2014/10196 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2012/302985
    MAHKEMESİ : Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 24/09/2012
    NUMARASI : 2010/416 Esas, 2012/311 Karar
    SUÇ : Görevi kötüye kullanma, açığa atılmış imzanın kötüye kullanılması, özel belgede sahtecilik

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, dosya incelendi;
    Tayin olunan ceza miktarına göre, sanık müdafiin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"un 318. maddesi uyarınca REDDİYLE incelemenin duruşmasız; temyiz dilekçelerinin içeriği itibariyle, katılan S.. K.. vekilinin temyiz isteminin, bu katılana yönelik mahkumiyet hükmüyle; sanık müdafiin temyiz isteminin ise mahkumiyet hükümleriyle birlikte beraet hükmü yönünden vekalet ücretiyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanık müdafiin vekalet ücreti ile ilgili olarak, beraet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Sanık müdafiin ve katılan S.. K.. vekilinin, mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Sanığın, hakkında CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasını istemediğine dair beyanı karşısında, tebliğnamede, açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan kurulan hükümde, yetersiz gerekçeyle belirtilen maddenin uygulanmamış olmasına ilişkin bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    24/03/1989 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 05/02/2013 tarih ve 2012/11-1086 Esas, 2013/40 sayılı Kararında kabul edilen ilkeler çerçevesinde; yazılı belgeye bağlanmış olan ve mülga 1086 sayılı HUMK"nın 288. (veya 6100 sayılı HMK"nın 200.) maddelerinde belirtilen parasal değerlerin üzerindeki hukuki işlemlerin tanıkla ispatlanması mümkün olmayıp yine yazılı belgeyle ispatlanmalarının zorunlu olması karşısında, gerek her iki katılana yönelik dolandırıcılık olarak kabul edilen eylemler, gerekse katılan S.. K.."a yönelik açığa imzanın kötüye kullanılması olarak kabul edilip mahkumiyete konu edilen eylem ile ilgili olarak, icra takiplerine dayanak oluşturan belgelerin aksi yazılı belgeler ibraz edilip kanıtlanmadığı halde diğer delillere dayanılarak yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Kabule göre de;
    Takibi şikayete bağlı olan açığa imzanın kötüye kullanılması suçu yönünden CMK"nın 253-254. maddelerindeki uzlaşma usulü uygulanmaksızın, keza; katılan G.. S.. ile ilgili gerekçede, TCK"nın 212. maddesinin açığa atılmış imzanın kötüye kullanılması halinde tatbiki öngörülmediğinden, sanık hakkında aynı Kanunun 209. maddesinin uygulanmadığı kabul edilmesine karşın, bu gerekçeyle çelişki oluşturacak şekilde ve yine TCK"nın 212. maddesindeki koşullar oluşmadığı halde aynı eylem nedeniyle sanık hakkında ayrıca açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.