23. Hukuk Dairesi 2013/6941 E. , 2013/8264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen dava kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı vekilleri Av. ... ve Av. ... ile asıl davada davalılar ..., ..., ... ve ... vekilleri Av. ..."ın gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili asıl davada, davalılardan ... İnş. Ltd. Şti’nin yüklenici, diğer davalıların kooperatifin eski yönetici ve çalışanı olduğunu, kooperatif inşaatları .... Ltd. Şti. tarafından %1 tenzilatla yapılmakta iken, davalıların yüklenici şirket ile sözleşmeyi feshedip %15 zamlı ihale bedeli ile davalı yüklenici şirket ile sözleşme yaptıklarını yöneticilerin bu nedenle ... 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 1995/793 sayılı dosyasında yargılandıklarını davalıların kooperatifi zarara uğrattığını ileri sürerek, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 6.500.000.000 TL’nın faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili, davanın açılması için alınan bir genel kurul kararının bulunmadığını, ilk yüklenici ile yapılan sözleşmenin haklı fesh edildiğini, zira bu yüklenicinin kötü malzeme kullandığını, gereği gibi işleri yapmadığını, yükleniciye karşı açılan tazminat davasının sulh ile sonuçlandığını, müvekkillerinin kooperatifi zarara uğratacak eylemlerinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların basiretli tacir gibi davranmayarak %1 tenzilatlı sözleşmeyi feshedip, %15 zamlı sözleşme imzalamakla meydana gelen fazla ödeme nedeniyle sorumlu oldukları, sorumluluğun ihale verenlerde olduğu, davalı ...’ın kooperatifin teknik elemanı olduğundan sorumluluğunun bulunmadığı, birleşen davada davalıların ihale
komisyonunda görev almadıkları, sözleşme gereği yükleniciye ödemede bulundukları, kooperatif tarafından ... Ltd. Şti. aleyhine açılan ve kesinleşen dosyada fazla ödemenin tahsiline karar verildiği gerekçesiyle asıl davada davalılar ... Ltd. Şti. ve.... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar ..., ..., ... ve ... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile ıslah dilekçesi ile artırılan miktarda dikkate alınarak 60.732. YTL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile bu davalılardan tahsiline, birleşen davanın ise reddine dair verilen karar asıl dava açısından davalılar ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi’nin 2009/4531 Esas, 2011/3639 Karar sayılı ve 31.03.2011 tarihli ilamıyla, somut olayda, öncelikle davalı müteahhit ile yapılan sözleşmenin açıkça 10.06.1995 tarihli genel kurulda ayrıntılı olarak görüşülüp kabul edildiği ve ceza kanunda davalıların fiili için daha uzun bir zamanaşımı süresinin kabul edilip edilmediği incelenerek, asıl davada davalılar vekilinin zamanaşımı definin buna göre değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı, kabule göre ise, davalı ikinci müteahhit ... İnşaat Ltd. Şti. ile yapılan sözleşme 10.06.1995 tarihli genel kurulda ayrıntılı olarak görüşülüp, ilk müteahhit ile olan sözleşme feshedilerek kabul edildiğine göre davalıların kooperatifi zarara uğrattıklarından bahisle sorumluluklarına karar verilmesinin de doğru görülmediği belirtilerek asıl dava açısından karar bozulmuş; bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, asıl davada davalı yüklenici şirketle yapılmış sözleşmenin 10.06.1995 tarihli genel kurulda görüşülüp kabul edildiği, bu tarih itibariyle davaya konu eylemin öğrenildiği, 23.10.2000 olan dava tarihine göre 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davalıların eyleminin cezai yönden görevi kötüye kullanma suçu olduğu gözetildiğinde uygulanacak ceza zamanaşımı süresinin de 5 yıl olduğundan sonucu etkilemeyeceği, ayrıca sözleşmenin genel kurulda görüşülerek kabul edildiği gözetildiğinde davacı kooperatifin zararından da sözedilemeyeceği gerekesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davaya ilişkin karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, kooperatif yönetici ve denetim kurulu üyesinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece kararın gerekçe bölümünde hem zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle hem de esas yönü itibariyle davanın reddine karar verilmiş ise de, iki red gerekçesi ile sonuca varılması doğru olmadığından ve davanın zamanaşımının dolması gerekçesine dayanılarak sonuçlandırılması gerektiğinden, HUMK’nun 438/son maddesi gereğince davanın esastan da reddine karar verilmesi yönündeki gerekçesinin gerekçe bölümünden çıkartılmasına; belirtilen nedenle de davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerektiğinden bu hususun hüküm fıkrasında gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekirse de, değinilen bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla HUMK’nın 438/ son maddesi gereğince değiştirilen gerekçe ve 438/VII. maddesi uyarınca da düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün 2 nolu bendinde yer alan “ Asıl Davada; Davanın reddine, ” ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine “ Asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, ” ibaresinin yazılmasına, hükmün gerekçesi değiştirilerek ve bu şekli ile düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılar ..., ..., ... ve ...’den alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.