Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ..ilçesi, .. Kasabası, .. mevkiinde bulunan tescil harici taşınmaza davalının baraka, duvar yapmak ve ağaç dikmek suretiyle haksız biçimde müdahale ettiğini, yine aynı bölgedeki kıyı kenar çizgisi kapsamında kalan taşınmazıda haksız olarak kullandığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesine, yapıların yıkılmasına ve 2.481.63 m2’lik taşınmazın hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmaza bir müdahalesi olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının bir müdahalesinin saptanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tescil, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davalının çekişmeli taşınmaza müdahalesinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davalı şirketin 125 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olup anılan taşınmazda otel işletmeciliği yaptığı, devletin hüküm tasarrufu altında bulunan çekişme konusu tescil harici taşınmazın bir kısmını da kullandığı saptandığı halde, mahkemece yapılan uygulama sonucu elde edilen fen bilirkişi raporu ile diğer bilirkişiler raporları arasında çelişki olduğu görülmektedir. Ne var ki, mahkemece dosyadaki somut delillere, açık bilirkişi raporlarına rağmen davalının müdahalesi olmadığı kabul edilerek sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca; yerinde yeniden uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılarak bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, davalının kullandığı bölümlerin duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, bilirkişilerden infaza elverişli rapor ve kroki alınması, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, davalının bir kısım bölümler yönünden kullanımı açık olduğu halde yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.