Taraflar arasında görülen davada; Davacı,kayden maliki bulunduğu 506 ada 34 parsel sayılı taşınmaza davalının bina yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine,binanın yıkımına ve 12.835,00 YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı,dava konusu taşınmazın davacı idarece 1985 yılında kendilerine tahsis edildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,çekişme konusu taşınmazı davalının haksız işgal ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar,davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;çekişme konusu 34 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu,davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı,ancak anılan taşınmazda davalının miras bırakanı A.Y.adına binayı kapsamına alan 400 m2 lik yer için tapu tahsis belgesinin verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı ile dava konusu taşınmazdaki yapının muris A.’e ait olup mirasçılarının kullanımında bulunduğu halde sadece davalı H.’e husumet yöneltilerek eldeki davanın açıldığı görülmektedir. Miras bırakan A.Y.’nın ölümü ile terekesi iştirak halinde olup tüm mirasçıların davada yer alması gerektiğinde kuşku yoktur.O halde, taraf teşkili sağlanmaksızın eksik tarafla neticeye gidilmiş olması doğru olmadığı gibi, kabul tarzı itibari ile de elatılan bölümün tapu tahsisine konu edilen bölüm kapsamında kalıp kalmadığının, kalıyor ise 3290 Sayılı Yasanın 13. maddesi ile değişik 2981 Sayılı Yasanın 22. maddesi hükmünde öngörülen " durdurma" kararı verilip verilmeyeceğinin değerlendirilip gözetilmemiş olması da isabetsizdir. Hal böyle olunca;muris A.’in tüm mirasçılarının davada yer almasının sağlanması, ondan sonra işin esasına girilerek bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,1.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.