Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK"nın 116/1, 31/3 maddelerine uyan hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık zamanaşımının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 08.10.2010 tarihi itibariyle durduğu ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmiş olması karşısında, denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 14.07.2011 günü yeniden işlemeye başladığı nazara alındığında, suç tarihi olan 24/01/2010 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara gerekçeye ve hakimin takdirine göre suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1. Suça konu tüfeğin bulunduğu eve, kapı önünde yastık altına saklanmış bulunan anahtarla kilit açılarak girilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2. Suça konu tüfeğin suça sürüklenen çocuk tarafından yer gösterme sonucunda müştekiye iade edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesinin yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının gözetilmesine, 09/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.