8. Hukuk Dairesi 2018/3418 E. , 2019/3980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... ve ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar; paylı mülkiyet üzere malik oldukları 318 ve 323 parsel sayılı taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığını, elde edilen gelirlerden kendilerine pay verilmediğini ileri sürerek dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup 5.000TL ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılardan ..., ... ve ..., davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen (ilk) karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2014/4964 Esas, 2014/9686 Karar sayılı ilamı ile, “… somut olayda 318 parselin niteliği çalılık ve tarla iken davalılardan İsmail tarafından fındık bahçesi haline getirilerek niteliği değiştirildiğinden ve taşınmazın tamamında hak iddiasında bulunduğundan, yine 323 parselin kadastro tespiti sırasında cinsi fındık bahçesi, tarla ve çalılık olduğundan İsmail dışındaki davalıların taşınmazın tamamında hak iddiasında bulunduklarından intifadan men koşulunun gerçekleşmesine gerek bulunmamaktadır. Bu durumda çekişmeli taşınmazların bulunduğu yöreye ait 1980 yıllarına ilişkin 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları ile aynı yıllara ilişkin fotogonometri yöntemiyle düzenlenmiş harita bulundukları yerlerden getirtilmeli, fen bilirkişisi tarafından hava fotoğrafları; topoğrafik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, 1981 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında taşınmazın ne kadarlık bölümünün fındık bahçesi, tarla ve çalılık olduğu, ayrıca halihazırda orman ağaçlarının bulunduğu kesimler ile davalı ... ve babası Ömer tarafından dikilen fındıklıkların yüzölçümleri belirlenmeli, kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle gösterilmeli, orman ağaçlarının türleri (meyveli ve meyvesiz olup olmadıkları) , yaşları ve bu ağaçlardan ne şekilde gelir elde edildiği (yapacak, yakacak, meyvelerini toplamak vb) yönünde ziraat bilirkişisinden rapor alınmalıdır. Diğer taraftan Emine Kavraz"ın 02.03.1999 tarihinde
ölümüyle taşınmazlardaki payı irsen intikal yoluyla davacılara geçtiğinden TMK"nin 599. maddesi uyarınca murisin ölümüyle mirasçıların hak kazanacağı ilkesi gözetilerek, ecrimisilin murisin ölüm tarihinden itibaren hesaplanması gerekir. O halde davacıların murisinin ölüm tarihinden dava tarihine kadar olan dönem aralığı için 318 parsel üzerindeki fındık ağaçlarının tamamı davalı ... tarafından dikildiğinden, tarla cinsi itibariyle net zirai gelir yöntemiyle, yine 323 parsel yönünden ise kadastro tespiti sırasında fındıklık olan kesimden net fındık geliri üzerinden, halihazırdaki ormanlık alandan da orman ağaçlarından elde edilen gelir üzerinden davacıların payları oranında bilirkişi incelemesiyle belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” denilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; (ikinci kararda), davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu 318 ve 323 parsel sayılı taşınmazların 2007-2011 yılları için hesap edilen toplam 4.612,20TL ecrimisil alacağının 295,36 TL"sinin 318 nolu parseli işgal eden davalı ..."dan, 1.392,64 TL’nin 323 parselde yer alan fındık ocaklarını işgal eden davalı ..."dan, 2.924,20 TL’nin ise 323 parselde yer alan ormanlık ve çalılık kısmı işgal eden davalılar ... ve ..."dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak hisseleri oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, paylı mülkiyette paydaşlar arasındaki ecrimisil isteğine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1981 yılında yapılan kadastro sırasında 323 parsel sayılı taşınmazın 65.600 m2 yüzölçümlü olarak fındık bahçesi, çalılık ve tarla niteliği ile, 318 parselin ise, 6.720 m2 yüzölçümlü olarak tarla ve çalılık niteliği ile davacıların miras bırakanı Emine Kavraz"la birlikte davalılar ve dava dışı kişiler adlarına paylı mülkiyet hükümlerine göre tespit ve tescil edildikleri, Emine Kavraz"ın 02.03.2009 tarihinde ölümü üzerine payının ırsen intikal yoluyla davacılara geçtiği anlaşılmaktadır.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalılar ... ve ...’ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalılar ... ve ...’ın sair temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Hemen belirtilmelidir ki, bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, bozmada işaret edilen ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak davanın sonuca bağlanmasından ibarettir.
Ne var ki; mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Somut olayda, mirasbırakan Emine Kavraz"ın 02.03.2009 tarihinde ölümüyle taşınmazlardaki payı irsen intikal yoluyla davacılara geçtiğinden TMK"nin 599. maddesi uyarınca murisin ölümüyle mirasçıların hak kazanacağı ilkesi gözetilerek, ecrimisilin 02.03.2009 (ölüm) tarihinden dava tarihine kadar hesaplanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda ( dava dilekçesinde talep edilen) 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, ( uyma kararı verilen bozma ilamı da gözetilerek) bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak suretiyle muris Emine Kavraz’ın ölüm tarihinden dava tarihine kadar olan dönem aralığı için (temyiz edenler yönünden) ecrimisil hesaplanıp ondan sonra oluşacak sonuca göre karar vermesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Davalılar ... ve ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.
maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılar ... ve ...’ın sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 10.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.