9. Ceza Dairesi 2015/10023 E. , 2016/120 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için
uyuşturucu madde bulundurma, kenevir ekme
Hüküm : 1-TCK"nın 192/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı
2- TCK"nın 191/2-3-4-5. maddeleri uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri
3- 2313 sayılı Kanunun 23/son, TCK"nın 62, 51, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
Dosya incelenerek gereği düşünüldü :
1- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen karara yönelik incelemede;
TCK"nın 191. maddesinde değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihine kadar verilen kararlarla ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında da açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yapılmasına,
2- Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanığın savunmasının aksine, üzerinde ele geçen kişisel kullanım miktarındaki toplam 7,2 gram uyuşturucu esrar maddesini satma veya başkalarına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna dair kuşku sınırlarını aşan, somut, yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi de gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA,
3- Kenevir ekme suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Sanıkta ekili halde kenevir ele geçirilemediği gibi sanığın kenevir ektiğini belirttiği yerde kenevir kökü veya hasat artığı gibi bir maddi bulgu elde edilemediği ve aradan geçen zaman nedeni ile elde edilmesinin de mümkün olamayacağı, bu durumlar karşısında sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin, soyut beyanı dışında, kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı, şüpheden sanığın yararlanması gerektiği yolundaki genel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.