17. Hukuk Dairesi 2015/5045 E. , 2017/10919 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ...’ın davalı ...’e ait araçla davacıların desteği yaya ...’e çarparak ölümüne neden olduğu, orta refüjde bulunan demir parmaklıklardan yol boyunca aralıklı olarak boşluk bırakıldığı bu boşlukların bulunduğu yere yol bakım onarımdan sorumlu kuruluş tarafından taş döşenerek mutad geçilen yaya geçidi algısı oluşturulduğundan davalı Karayollarının da sorumluluğu bulunduğu belirtilerek davacıların her biri için 500,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ike 7.000,00’er TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri ile davalılar ... ile ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre;davacıların ... Müdürlüğü"ne karşı açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davaları sübuta ermediğinden reddine; maddi tazminat davası yönünden; yine davacılar ..., ..., ..., ... ve ..."nun davalılar ..., ... ve .... hakkında açmış oldukları maddi tazminat davasının sübuta ermediğinden reddine; davacı ..."ın davalılar ..., ... ve .... hakkındaki maddi tazminat talebinin kabulü ile 9.317,05 TL"nin davalılar ..., ... ve davalı ...."nden (davalı ... şirketi için poliçe limiti ile sınırlı kalmak şartıyla) davalılar ... ve ... için kaza tarihi olan 26/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı ... şirketi için de dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine; manevi tazminat davası yönünden; davacıların davalılar ... ve ... hakkında açmış oldukları manevi tazminat taleplerinin kabulü ile; davacı ... için 8.000,00 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 6.000,00 TL olmak üzere toplam 38.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Hükmü temyiz eden davalı ..., 18.11.2016 havale tarihli dilekçesiyle temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirdiği ve kimlik tespiti yapıldığı anlaşıldığından, temyiz isteminin feragat nedeniyle reddi gerekmiştir.
2-)Davalı ...’ın temyiz itirazlarının incelemesine gelince; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-)Dava, trafik kazası nedeniyle desteketen yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, orta refüjde bulunan demir parmaklıklardan yol boyunca aralıklı olarak boşluk bırakıldığı bu boşlukların bulunduğu yere yol bakım onarımdan sorumlu kuruluş tarafından taş döşenerek mutad geçilen yaya geçidi algısı oluşturulduğundan davalı Karayollarının da sorumluluğu bulunduğu belirterek dava açmış olup, davada hizmet kusuruna dayanılmıştır. Kamu hizmeti görmekle yükümlü
olan kuruluşlar, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur.
... ..."nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. sayılı kararı ile de; "davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın bir tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtilmiştir.
O halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak ... Müdürlüğü açılan bu davada HMK 114 1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
4-)Bozma sebep ve şekline göre, davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’in temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilin temyiz itirazlarının reddi ile davalı ... yönünden hükmün ONANMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Genel Müdürlüğü bakımından hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 172,41 TL kalan harcın temyiz eden davalı ..."den alınmasına 23/11/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.