20. Hukuk Dairesi 2015/892 E. , 2015/2170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli .......... Köyü 165 ada 1 parsel sayılı 9138.44 m2, 165 ada 2 parsel sayılı 4227.72 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar tarla, 167 ada 2 parsel sayılı 2538.18 m2 ve 170 ada 1 parsel sayılı 2267.8l m2 yüzölçümündeki taşınmazlar ise, fındıklık niteliğinde davalı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi taşınmazların orman sayılan yerlerden olduklarını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tapuya tescillerini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 167 ada 2 ve 165 ada 2 parsellerin tamamıyla 170 ada 1 parselin bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1823.60 m2"ik bölümü ve 165 ada 1 parselin (A) harfi ile gösterilen 7744.15 m2"lik bölümüne ait tapu kayıtlarının iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tapuya tescillerine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ilk kez 1977 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulamaları ile daha sonra 2006 yılında 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan çalışma ise, genel arazi kadastrosu ile birlikte kesinleşmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların eski tarihli belgelere göre orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, kural olarak; orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup, olmadığı kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu .......... Köyünde 1978 yılında kesinleşmiş orman kadastrosu bulunduğuna ve davada Hazine taraf olmadığına göre, sorunun çözümünün kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması suretiyle yapılması gerekecektir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve açıklayıcı kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek kesinleşmiş tahdit içinde kalan kısma yönelik davanın kabulüne, tahdit dışında kalan kısma yönelik davanın reddine göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Orman Yönetimi ve davalı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.