12. Ceza Dairesi 2015/6047 E. , 2016/3486 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 30/05/2014
Katılanlar : 1...., 2....
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Beraat
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
01.09.2001 doğumlu mağdurun rahatsızlığı nedeni ile müracaat ettiği ...Tıp Merkezinde çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından muayene edildiği ve anemi ve tonsillit teşhisi konulan mağdura, ampisid enjeksiyonu tedavisi verildiği, 28.08.2009 tarihinde aynı merkezde acil tıp teknisyeni olarak çalışan sanık tarafından, mağdura enjeksiyon uygulaması yapılması akabinde, mağdurun sağ bacağında uyuşma ve his kaybının yaşanması üzerine, ...Tıp Fakültesi Hastanesinde 01.09.2009 tarihinde cerrahi işlem yapılmasına rağmen mağdurun rahatsızlığının geçmediği olay nedeni ile düzenlenen Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun 29.02.2012 tarihli ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"nun 13.02.2014 tarihli raporlarında; enjeksiyon uygulaması sonucu gelişen bulguların enjeksiyon nöropatisi ile uyumlu olduğu, tıbbi belgelerde enjeksiyonun yanlış yere uygulandığına dair kayıt bulunmadığı, enjeksiyonun doğru bölgeye uygulanması durumlarında da, ödem, hematom, ilacın difüzyon yoluyla sinire toksik etkisi, vücut yapısı, siyatik sinirin anatomik lokalizasyon farkı gibi nedenlerle nöropatinin gelişebileceği, kişiye uygulanan cerrahi işlem sırasında sinir içinde görülen siyah alanların (şimik reaksiyon alanlarının) enjeksiyonun doğru yere yapıldığı, ancak difüzyon yoluyla oluşan hasarlarda da görülebileceği, sinir hasarının uygulama hatasından kaynaklandığını gösterir tıbbi veri bulunmadığı, oluşan durumun bu tür işlemler sonrası her türlü özene rağmen oluşabilen “komplikasyon” olarak nitelendirildiği, enjeksiyon yapılma talimatı veren ve enjeksiyonu uygulayan kişilerin atfı kabil kusurlarının bulunmadığının belirtildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilin sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 07/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
(M)
KARŞI OY
Katılanın olay tarihinde, üşütme ve halsizlik şikayetiyle mağdur oğlunu götürdüğü Tıp merkezinde, anemi ve tansilit teşhisi konularak, sanık tarafından enjeksiyon yapıldığı ve uygulamadan hemen sonra, mağdurun sağ bacağında uyuşma ve his kaybının yaşandığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Enjeksiyon sonrası gelişen bulgularla ilgili tıbbi araştırma yapılmamıştır. Örneğin ER çekilmemiştir. Dolayısla, enjeksiyonun doğru yere yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ilacın difüzyon yoluyla sinire toksik etki yaparak, söz konusu arazı meydana getirip getirmeyeceği incelenip araştırılmadan, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun raporuna dayalı olarak verilen beraat kararının onanması yönündeki çoğunluk görüşüne, ilacın bu kadar kısa sürede iddia edilen etkiyi gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğinin araştırılmamasının eksik inceleme olduğu düşüncesiyle katılmıyoruz.