Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9304 Esas 2015/2169 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sonucu ...... Köyü calışma alanında bulunan 101 ada 1 parsel sayılı 1.307.0714,02 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir.
Davacılar, 08.05.2013 tarihli dava dilekçesi ile, taşınmaza 100 yılı aşkın süredir zilyet olduklarını ileri sürerek, taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması, tapu kaydının iptali ve adlarına tescili istemiyle, "Orman Genel Müdürlüğü"ne izafeten ..." aleyhine dava açmıştır.
Mahkemece, davalı "Hazro Orman İşletme Müdürlüğü"nün tüzel kişiliğinin bulunmaması nedeniyle davalı sıfatına sahip olmadığı belirtilerek, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanun 4. maddesi hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu çalışmaları bulunmaktadır.
Mahkemece, davalı ... Müdürlüğü"nün taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmişse de hüküm, usul ve yasaya aykırıdır. Dava, Hazro Orman İşletme Şefliğine karşı değil, Orman Genel Müdürlüğü"ne karşı açılmıştır. Orman İşletme Şeflikleri, Orman Genel Müdürlüğü"nün bağlı yerel birimlerdir. Dava dilekçesinde geçen "izafeten" sözcüğü bu hususu ifade etmekte olup davanın Orman İşletme Şefliği"ne yöneltildiği anlamına gelmez. Orman Genel Müdürlüğü"nü temsil yetkisi mevcuttur. Davacı tarafından husumet doğru yöneltilmiştir. Ancak, taşınmaz tapuda "Hazine" adına kayıtlı bulunduğuna göre, davanın Orman Genel Müdürlüğü ile birlikte kayıt maliki olan Hazine"ye de yöneltilmesi zorunludur. Bu sebeple; mahkemece, davacıya, kayıt maliki olan Hazineyi de davalı sıfatıyla davaya dahil etmek suretiyle husumeti yaygınlaştırması için önel verilmeli, taraf teşkili tamamlandığı takdirde, işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, dava dilekçesine yanlış anlam verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu nedenlerle, usûl ve kanuna uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 26/03/2015 gününde oy birliği ile karar verilmiştir.