![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2017/509
Karar No: 2018/390
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/509 Esas 2018/390 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 15. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 287-318
Nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarından sanık ..."nun beraatine ilişkin Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 05.04.2011 tarihli ve 168-115 sayılı hükmün, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesince 15.06.2015 tarih ve 1469-2544 sayı ile;
“Sanığın, ..... Plastik İnşaat ve Makine Ticaret Limited Şirketi"nin..... Bank Ostim Şubesi nezdindeki hesabına ait görünen, 17.03.2008 düzenleme tarihli, keşide yeri Ankara olan, 10.500 TL bedel içeren ve tüm dosya kapsamına göre sahte olduğu anlaşılan çeki, bir ticari alışverişe istinaden aldığı mal karşılığında katılana vererek haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın aşamalardaki ifadelerinde, söz konusu çeki bir ticari alışveriş karşılığında, ..... Limited Şirketinden aldığını ve buna ilişkin de faturanın bulunduğunu savunması, sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait olan ve Ankara 10. Noterliği tarafından tasdik edilen yevmiye ve envanter defterlerinde söz konusu çeke ilişkin kaydın bulunması, bu ticari alışverişe konu olan 15.02.2008 tarihli fatura içeriğine göre de, çek hesabı sahibi görünen şirkete gıda ürünlerinin satılması karşılığında söz konusu çekin alındığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; ..... Plastik Sanayi Limited Şirketi"nin, 15.02.2008 tarih ve sonrasına ait ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenerek adı belirtilen şirkete, 15.02.2008 tarihli faturada belirtilen malların teslim edilip edilmediği hususunun belirlenmesi, sözkonusu faturada, malları teslim eden ve teslim alan imza sahiplerinin tespit edilerek duruşmaya çağrılıp, tanık sıfatıyla dinlenmesi, söz konusu çek üzerindeki imza ve yazıların sanığın el ürünü olup olmadığının bilirkişi incelemesi yapılması suretiyle tespit edilmesi ve ayrıca banka yazısı ile tamamen sahte olduğu tespit edilen çekin, aslının dosyaya getirtilerek sahteliğinin iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu çekin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek bu şekilde, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi ise 15.10.2015 tarih ve 287-318 sayı ile;
"...Davacı çeki aldığı yeri ve çeki alma sebebini mal sattığını söylediği firmaya kestiği irsaliyeli fatura ile yaptığı işlemleri mevzuatımıza göre düzenli olarak tuttuğu belgelere kaydetmesi ile ispat etmektedir. Malı sattığını söylediği C.P.T. firmasının defter ve belgelerinin ise incelenmesinin davamızda hiçbir gerekçesi ve faydası bulunmamaktadır.
Çünkü;
1- Eğer C.P.T. firmasının defter ve belgelerinde bu çekin sanığın firmasına verildiği, sanığın bu firma adına keşide ettiği irsaliyeli faturanın alındığına dair bir kayıt bulunursa sanığın doğru söylediği ortaya çıkar ve sanık hakkında yine beraat kararı vermek gerekir. Ayrıca C.P.T firmasının bundan dolayı yargılanması gerekir.
2- Eğer C.P.T. firmasının defter ve belgelerinde bu çekin sanığın firmasına verilmediği, sanığın bu firma adına keşide ettiği irsaliyeli faturanın alındığına dair bir kaydın bulunmaması hâlinde ise;
a) Sanığın ileride yargıyı yanıltmak amacı ile fotokopi çeki bilerek kayıtlarına geçtiği ileri sürülebilir. Ayrıca sanık ileride yasal takibe uğradığı takdirde ilgili mercileri yanıltmak amacı ile böyle bir yola girdiği faraziyesine itibar edilecek ise sanığın fotokopi olması nedeniyle banka tarafından hemen sahteliği anlaşılacak olan bir çeki bilerek ve isteyerek devamlı alışveriş yaptığı, yerini ve kimliğini bilen katılana vereceğini düşünmek de akla abestir. Bunlar, yani burada izah edilen sanık lehine ve aleyhine yapılan izahlar tamamen bir faraziyedir. Faraziye ile ceza verilmemektedir.
b) Veya aynı mantık ile düşünülecek olur ise; C.P.T. firması sanıktan bu malı almış, şirketinin fotokopi çekini sanığa vermiş, aldığı faturayı da kayıtlarına işlemeyerek sanığa sahte çek vermiş ve bu şekilde sanığı dolandırmış ise yine sanık hakkında beraat kararı vermek gerekecektir. Bu da tamamen bir faraziyedir.
3- C.P.T firmasının defter ve kayıtlarının getirilmesi ile elde edilecek başka bir ihtimal hiçbir şekilde söz konusu değildir. Başka bir gerekçe var ise mahkememiz bunu düşünmekten acizdir. Başka bir gerekçe var ise bunu ileri sürenin izah etmesi gerekir.
Bozmadan önce ve şimdi izah edildiği üzere C.P.T firmasının defterlerinde sanığın keşide ettiği irsaliyeli fatura ve fotokopi çeke ilişkin kaydın bulunması veya bulunmaması sanığın durumunu belirleyici bir etken değildir. Her hâlükârda sanığın beraatı gerekmektedir. Aksini ileri sürenin, bu belgelere göre sadece sanığın yargılandığı bu davada sanık hakkında beraat kararından başka bir kararın nasıl verilebileceğinin gerekçelerini de açıklaması icap eder. Mahkememiz bunu izah edememektedir. Buna karşılık o belgeler ile C.P.T firmasının suç işlediği anlaşılabilecek ise de o firma davamızda sanık değildir.
Mahkememiz kovuşturma yapmakla görevlidir. Soruşturma savcılık makamı tarafından yapılır. Kaldı ki çek kabul ederek ve karşılığında fatura keşide eden kişinin her satışında faturasını alan firmanın defterlerine kaydedip etmediğini denetlemesini istemek gerekir ki hem mümkün değildir, hem ticaretin yürümesine aykırıdır.
Tarafların defter kayıtlarına dayanması hâlinde delil olması ticaret hukukumuzda alacak, menfi tespit ve istirdat davalarında söz konusudur. Ancak bu dava sanığın C.P.T firmasına açtığı bir alacak davası değildir. Keza C.P.T firmasının sanık aleyhine açtığı menfi tespit davası da değildir, sanığa bir para ödemediği için sanık aleyhine açtığı istirdat davası da değildir.
Bu nedenlerle C.P.T. firmasının kayıtlarının incelenmesinin sanık açısından sonucu değiştirecek hiçbir faydası bulunmamaktadır.
Bu itibarla Yargıtay 23. Ceza Dairesinin kararında belirtildiği şekilde tanık dinlenmesi, bilirkişi incelemesi yaptırılmasının hiçbir yarar sağlamayacağı açık olup, sanığın suç işleme kastı ile hareket ettiğine dair hiçbir delil bulunmadığından Yargıtay bozma ilamına uyulmayarak mahkememizin önceki kararında direnilmesi hususunda kurulumuzda tam bir inanç hasıl olmuştur..." gerekçesiyle önceki hükümde direnerek her iki suçtan sanığın beraatine karar vermiştir.
Bu hükümlerin de katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.03.2016 tarihli ve 56584 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 tarih ve 372-1590 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, 30.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.12.2016 gün ve 398 sayılı kararı ile Yargıtay 23. Ceza Dairesinin kapatılması nedeniyle aynı karar uyarınca bu Daireye ait işlerin devredildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılan inceleme sonucu 04.04.2017 tarih ve 3833-8595 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanığın, ..... Plastik İnşaat ve Makine Ticaret Limited Şirketi"nin..... Bank Ostim Şubesi nezdindeki hesabına ait görünen, 17.03.2008 düzenleme tarihli ve 10.500 TL bedelli suça konu sahte çeki, ciro ederek ticari bir alışverişe istinaden aldığı mal karşılığında katılana verdiği iddiasıyla hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı,
Aslı adli emanette, fotokopisi ise dosya içerisinde bulunan..... Bank Ankara Ostim Şubesince verilmiş suça konu 4750311 seri numaralı çekin, 17.03.2008 keşide tarihli, 10.500 TL bedelli olduğu, sanığın yetkilisi olduğu Medisa Gıda San. Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenmiş olan çekin hesap sahibinin ..... Plastik İnşaat ve Makine Ticaret Limited Şirketi olduğu, arka yüzünde; sanığın yetkili olduğu şirkete ait kaşe ve imza ile Ulaş Pazarlama isimli şirkete ait kaşe ve imzanın bulunduğu,
Çek hakkında ilgili bankaya yazılan yazıya çek hesabının bulunduğu..... Bank İzmir Gıda Çarşısı Şubesince cevaben gönderilen 24.03.2008 tarihli yazıda; suça konu çek üzerinde bulunan yazı fontlarının bankanın yazı fontlarıyla aynı olmadığı, bankanın standart çeki üzerinde kazıntı yapılarak, çek üzerine asıl çek bilgilerinin aynısının yazıldığı, ışığa tutulduğunda değiştirilen bilgiler kısmında kazıntı yapıldığının anlaşılabildiği, manyetik alan kısmının belirgin olarak karartıldığı, çek üzerindeki bulunan vergi kimlik numarasının kayıtlarda olan vergi kimlik numarasından farklı olarak yazıldığı bilgilerine yer verildiği,
Çek hesabının bulunduğu..... Bank"ın tüm hisselerini satın alan ING Bank Ankara Ostim Şubesince gönderilen 09.12.2009 tarihli cevap yazısında; suça konu çekin keşidecisi tarafından, söz konusu çekin iptali için 04.02.2008 tarihinde verilen dilekçeye istinaden çek ile ilgili iptal işleminin yapıldığı belirtilerek, çek keşidecisi ..... Plastik İnşaat ve Makine Ticaret Limited Şirketi yetkililerince söz konusu çekin adı geçen şirket tarafından imha edilmesi nedeniyle çekin iptal edilmesini talep ettiklerine dair dilekçe örneğinin yazı ekinde sunulduğu,
Yerel mahkemece çek aslının getirtilip duruşmada incelenmediği, gerekçeli kararda da suça konu çekin aldatma yeteneğine ilişkin herhangi bir değerlendirilmede bulunulmadığı,
Dosya içerisinde suça konu çekteki sahteciliğin aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığı ile ilgili herhangi bir bilirkişi raporunun bulunmadığı, mevcut tek raporun, çekteki keşideci imzasının hesap sahibi olan şirketin yetkilileri ... ve ..."e ait olmadığı, şirket yetkilisi ..."in imzasının taklit edilerek atılmış bir imza olduğuna ilişkin Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarınca düzenlenen 02.03.2011 tarihli ekspertiz raporu olduğu,
Sanık müdafisi tarafından dosyaya, çekin hesap sahibi olan ..... Plastik İnşaat ve Makine Ticaret Limited Şirketi"ne sanık tarafından mal teslim edildiğine dair alıcı imzasını taşıyan 15.02.2008 tarihli fatura aslının ve bu faturaya karşılık alınan suça konu çekin ticari defterindeki kaydını içeren Ankara 10. Noterliğince 28.12.2007 tarihinde 26339 numarası ile tasdik edilen yevmiye ve envanter defterlerinin sunulduğu, sunulan ticari defterler içeriğinden suça konu çekin ibraz edilen envanter defterinin alınan çekler bölümüne kaydının yapıldığının görüldüğü,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... kollukta; Ulaş Pazarlama isimli şirketin yasal temsilcisi olduğunu, sanığın ortağı ve temsilcisi olduğu şirkete 08.01.2008 tarihinde 18.517 TL değerinde gıda malzemesi gönderdiğini, sanığın 3.000 TL nakit ödeme yaptığını, kalanı içinde suça konu çeki kargo ile gönderdiğini, geriye ödenmesi gereken az bir bakiye kaldığını, ardından sanığın 39.592 TL değerinde gıda malzemesi gönderilmesini istediğini, gönderilecek bu maldan sonra toptan ödeme yapılacağını söylediğini, bunun üzerine kendi aracıyla 39.592 TL"lik mal daha gönderdiğini, suça konu çeki bankaya ibraz ettiği sırada sahte olduğunu öğrendiğini, ayrıca sanığın kendisine 40.000 TL"lik bir çek daha gönderdiğini ancak bu çekin şu an nerede olduğunu bilmediğini, mahkeme de ise benzer anlatımlarına ek olarak; malların tesliminden sonra söz konusu çeklerin kendisine gönderildiğini, sanığın ciroladığı keşidecisi Ercan Güngör olan 12.07.2008 keşide tarihli ve 40.000 TL bedelli çeki sanığa gönderdiğini, zararının giderilmediğini,
Tanık ...; C.P.T Kompozit Plastik İnşaat ve Makine Ticaret Limited Şirketi"nin hissedarı ve ortağı olduğunu, suça konu çekte bulunan keşideci imzasının kendisine ait olmadığını, imzanın ortağı tanık ..."in imzasına benzediğini, sanığın yetkilisi olduğu firma ile hiç bir zaman ticari ilişkide bulunmadıklarını, huzurda gördüğü sanığı da tanımadığını,
Tanık ...; ..... Plastik İnşaat ve Makine Ticaret Limited Şirketi"nin hissedarı ve ortağı olduğunu, suça konu çekte bulunan keşideci imzasının kendi imzasına benzediğini ancak imzanın kendisine ait olmadığını, suça konu çekten ilgili bankanın kendilerini araması üzerine haberdar olduklarını, bu nedenle o serideki çekleri piyasadan toplattıklarını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık ...; Medisa Gıda Limited Şirketi"nin yetkilisi olduğunu, suça konu çeki keşideci şirketten gönderdiği mal karşılığında aldığını, bu çeki ciro edip aldığı mal karşılığında katılana kargo ile gönderdiğini, çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını savunmuştur.
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkanı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanığın, satın aldığı gıda malzemesi karşılığında..... Bank Ostim Şubesi"ne ait, keşidecisi ..... Plastik İnşaat ve Makine Ticaret Limited Şirketi, keşide tarihi 17.03.2008 ve bedeli 10.500 TL olan suça konu çeki ciro ederek katılan ..."e verdiği, adı geçen katılanın söz konusu çeki tahsil etmek için bankaya ibraz ettiğinde suça konu çekin sahte olduğunun anlaşıldığı olayda; söz konusu çekin keşidecisi olarak görünen şirketin yasal temsilcisi olan tanıkların, sanık ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını beyan etmeleri, çekte bulunan keşideci imzasının da tanıklara ait olmadığı tespit edilmesine rağmen, sanığın, suça konu çeki bir ticari alışveriş karşılığında, tanıkların temsilcisi olduğu şirketten aldığını söyleyerek, bu ticari alışverişe konu gıda ürünlerinin satılması karşılığında söz konusu çeki aldığına ilişkin 15.02.2008 tarihli fatura aslını ve yetkilisi olduğu şirkete ait suça konu çeke ilişkin kaydın da bulunduğu noterlik tarafından tasdik edilen yevmiye ve envanter defterlerini sunması, katılanın, 18.517 TL değerinde olan gıda malzemesi sanığa gönderdikten sonra suça konu çekin sanık tarafından kendisine gönderildiğini, bu çeki aldıktan sonra yaklaşık 40.000 TL değerindeki gıda malzemesini de sanığa gönderdiğini ve bu alışveriş karşılığında da başka bir çek daha aldığını ifade etmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, ..... Plastik Sanayi Limited Şirketi"nin, 15.02.2008 tarihi ve sonrasına ait ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenerek adı geçen şirkete, 15.02.2008 tarihli faturada belirtilen malların teslim edilip edilmediği hususunun belirlenmesi, söz konusu faturada, malları teslim eden ve teslim alan imza sahiplerinin tespit edilip duruşmaya çağrılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, suça konu çek üzerindeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığının bilirkişi incelemesi yapılması suretiyle tespit edilmesi, aslı adli emanette bulunan suça konu çekin sahteliğinin aldatma yeteneğinin olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi amacıyla duruşmada incelenmesi, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının öncelikle mahkemece değerlendirilmesi, duraksama halinde bu yönde uzman bilirkişiden rapor alınması, aldatma yeteneği ile ilgili değerlendirmenin gerekçeli karara yansıtılması, katılan ile sanık arasında yapılan ticari alışveriş sırasında ödemenin çekle yapılacağı konusunda bir anlaşmanın bulunup bulunmadığı ve taraflar arasında cari hesap ilişkisinin olup olmadığının açıklığa kavuşturulup çekin önceden doğan borç karşılığında verilip verilmediğinin kesin olarak belirlenmesi, ayrıca sanık tarafından katılana suça konu çek dışında ticari ilişki nedeniyle çek ile ödeme yapılıp yapılmadığı, çek ile ödeme yapıldığının belirlenmesi hâlinde verilen çeklerin ödenip ödenmediği hususu tespit edildikten sonra, sanığın katılandan aldığı ilk gıda malzemesinin tesliminden sonra verdiği nakit para ve suça konu çek ile katılanın sonradan ikinci kez gönderdiği yaklaşık 40.000 TL değerindeki gıda malzemesi karşılığında verdiği çeki katılana güven telkin amacıyla verilip verilmediğinin değerlendirilmesi, gerekirse katılanın sonradan gönderdiği yaklaşık 40.000 TL değerindeki gıda malzemesi ile ilgili olarak ayrı bir dava açılmasının sağlanması ve her iki davanın birleştirilmesinden sonra sonucuna göre, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin direnme kararına konu hükümlerinin eksik araştırmaya dayalı olarak kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli ve 287-318 sayılı direnme kararına konu olan hükümlerinin, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 02.10.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.