20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9302 Karar No: 2015/2165 Karar Tarihi: 26.03.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9302 Esas 2015/2165 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/9302 E. , 2015/2165 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 3402 sayılı Kanun uyarınca yapılan kadastro sonucu, ............ Köyü Çalışma Alanında bulunan 145 ada 1 parsel sayılı 1.354.299,15 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Devlet ..........ı vasfıyla ............. adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... Tüzel Kişiliği, çekişmeli taşınmazın, köylerinin kullanımında bulunan kadim mera olduğunu iddia ederek, tapu kaydının iptali ve mera vasfıyla özel siciline yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davacı ... Tüzel Kişiliğinin davasının kabulü ile çekişmeli 145 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş hüküm, davalılardan .......... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanuna göre yapılan ve 12.01.2010 tarihinde kesinleşen kadastro sonucu oluşan tapu kaydının iptali ile mera vasfıyla özel siciline yazılması talebine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, eylemli halinin mera olduğu, bitişiğinde yer alan 163 ada 77 parsel sayılı taşınmazın 7. Hukuk Dairesinin 2013/21205 E. - 23382 K. sayılı onama kararı ile kesinleşen mahkeme kararı ile hükmen mera niteliiyle sınırlandırıldığı anlaşıldığına ve her iki taşınmazın da memleket haritasında açık alanda kaldığı belirlendiğine göre; mahkemece, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalı idarenin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.