Esas No: 2019/5201
Karar No: 2022/4257
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/5201 Esas 2022/4257 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2019/5201 E. , 2022/4257 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanık ... müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
15/01/2015 tarihinde usulüne uygun şekilde sanığa tefhim edilen hükmün, CMUK'un 310/1. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süresinden sonra 06/03/2015 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz isteğinin CMK'un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
1- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz incelemesinde;
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suça konu uyuşturucu maddenin sanığın aracında ele geçirilmesinden sonra, diğer sanıkların aleyhinde yeterli delil bulunmadığı aşamada sanıklar ..., ... ve ...’in ismini vererek suç ortaklarının suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden sanığın, suç ortaklarının suçunun ortaya çıkmasına sağladığı katkı dikkate alınarak TCK’nın 192/3. maddesi gereğince azami oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
4- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz incelemesinde;
1) Sanık hakkında UYAP sistemi ve dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde; sanık hakkında 08/01/2014 suç tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma eyleminden dolayı Birecik Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma işlemlerinin yürütüldüğü, temyiz incelemesi yapılan davanın 03/12/2013 suç tarihli olduğu tespit edilmekle, dava dosyalarının incelenerek suç tarihleri ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin oluşup oluşmadığı araştırılarak, hukuki kesintinin bulunmadığının anlaşılması halinde, belirtilen davaların birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra, zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda; ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesi gereğince artırılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
05/04/2022 tarihinde sanık ... yönünden Üye ... ve Üye ...'in karşı oyları ve oy çokluğu ile, diğer sanıklar yönünden oy birliği ile karar verildi.
KARŞI OY
Her ne kadar sanık ... yönünden, sanığa hükmün usulüne uygun tefhim edildiği, bu nedenle 1 haftalık temyiz süresi geçmesinden sonra yapılan temyiz isteğinin reddine Sayın çoğunluk tarafından karar verilmişse de;
Müdafisi bulunmayan sanık hakkındaki mahkûmiyet kararının verilerek tefhim edildiği 15/01/2015 tarihi öncesinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik TCK'nın 188/3. maddesinde hapis cezasının alt sınırının 10 yıl olarak değiştirilmiş olması, bu nedenle karar tarihi itibariyle CMK'nın 150. maddesi gereğince zorunlu müdafi tayini gereken atılı
suç yönünden sanığa zorunlu müdafi tayin edilmemiş olması nedeniyle, sanığa yapılan tefhimin kararın kesinleşmesini sağlamayacağı, zira yargılamada CMK'nın 188/1. maddesi gereğince bulunması zorunlu olan müdafiye CMK'nın 35/2. maddesi gereğince "...hazır bulunmayan ilgiliye hüküm tebliğ olunur" hükmü gereğince hükmün tebliğ edilmesi gerektiği, 7201 sayılı Yasanın TCK'nın 7/a ve 11. maddelerinin de bu yönde sanık müdafiine tebligatın zorunluluğunu düzenlediği, tüm bu yasal düzenlemeler nazara alındığında sanığa yapılan tefhimle değil yokluğunda verilen kararın müdafiine tebliği sonrası kanun yoluna başvurulup başvurulmamasına göre kararın kesinleştiğinden ancak söz edilebileceği dosya içinde sanık müdafiine yapılmış bir tebligat bulunmaması aksine bir tespit de olmaması nedeniyle sanık müdafiinin temyiz tarihinde kararı öğrendiği, bu nedenle temyizin süresinde olduğu kabul edilerek hükmün esas yönünden incelenerek sanığa müdafi tayini sağlanmayarak savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayız. 05/04/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.