Hukuk Genel Kurulu 2016/2067 E. , 2018/789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yargıtay 8. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Hukuk Dairesince;
“DAVA (TALEP)
Duruşmada tekrarlanan dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesi ile; Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/786 Esas, 2014/838 Karar ve 10.11.2014 tarihli kararında icra takip dosyasında mevcut olan bilgi ve belgeler incelenmeksizin hüküm tesisi sebebiyle kanunen sorumlu olan ..."nden 1000 TL manevi, 606,45 TL maddi tazminatın karar tarihinden itibaren en yüksek kredi faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
CEVAP (SAVUNMA)
Davalı olarak gösterilen Hazine Müsteşarlığı vekili; cevap dilekçesinde davanın Hazine Müsteşarlığına karşı değil de, Maliye Hazinesine karşı açılması gerektiği, bu sebeple davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
CEVABA CEVAP
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; açılan davada davalı tarafın sehven Hazine Müsteşarlığı olarak gösterildiğini "..." aleyhine açıldığının kabulü gerektiğini, Hazineye tebligat yapılmasını istemiştir.
... CEVABI
Tekrarlanan ... vekilinin cevap dilekçesinde HMK"nın 46. maddesinde sınırlı olarak sayılan hakimin sorumluluğu koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, davanın süresinde açılmadığı zamanaşımı süresinin dolduğu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İHBAR
Dava HMK"nın 48/2. maddesi uyarınca, ilgili hakim olan Ankara Hakimi ..."a re"sen ihbar olunmuş, gerekli tebligatlar yapılmıştır. İhbar olunan hakim tarafından dosyaya gönderilen beyan dilekçesinde özetle; HMK"nın 46. maddesinde de belirtilen sorumluluk ve tazminat şartlarının gerçekleşmediği, davacı takip alacaklısının 6552 sayılı Kanun"un 38. madde ile değişikliğe uğrayan 5502 sayılı Kanun"un 36. maddesinde de belirtilen öncelikle kuruma müracaat gerekliliğine uyulduğuna dair belgeyi takip talebine eklemediği, şikayetin evrak üzerinde sonuçlandırıldığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
KANITLAR
Sorumluluk iddiasına konu yapılan işlem ve kararlarıyla ilgili olarak taraflarca delil olarak bildirilen Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2014/20554 sayılı dosyası, TC. SGK. Bşk. 24921 sayı 24.04.2014 tarihli yazısı, Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/786 Esas, 2014/838 Karar, 10.11.2014 tarihli dosyası ve kararı dosya içerisine getirilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
1- Dava, hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat istemine dairdir.
Konu 6100 sayılı HMK"nın 46-49. maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun"un 46. maddesinde de hakimlerin hukuki sorumluluklarını gerektiren sebepler sınırlı olarak sayılmıştır. Buna dayanılarak tazminat davası açılabilmesi için; kasıtlı hareket edilmesi ve bu şekilde kasıtla verilen kararın kanuna ve adalete aykırı bulunması, görevin savsaklanarak hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması ve bu yöndeki iddiaların somut delillerle kanıtlanması gerekir.
2- Dosyamız davacısı, Kastamonu İdare Mahkemesi"nde davalı SGK. aleyhine dava açmış, açılan dava yapılan yargılama neticesinde davacımız lehine sonuçlanmış, ilam ile toplam 1.040,23 TL"nin davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı bu meblağın ödenmesi için 5502 sayılı Kanun"un 36. maddesi ve 2577 sayılı Kanun"un 28. maddesine uygun olarak idareye ödeme konusunda yazılı bildirimde bulunmuş, ancak 30 günlük sürede ödemede bulunulmamış, davacı tarafça 16.10.2014 tarihinde Ankara 25. İcra Müdürlüğü"nün 2014/20554 sayılı dosyası ile ilamlı takip yapmış, borçlu kurum vekilinin talebi üzerine Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/786 Esas ve 2014/838 Karar (10.11.2014 tarih) kararı ile 5502 sayılı Kanun"un 36. maddesi ve riayet edilmeden takip yapıldığından, yapılan şikayetin evrak üzerinde yapılan inceleme ile kabulüne ve takibin iptaline, kurum vekili lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiştir.
İcra hakimi icra dosyasını getirtip İİK."nun 16, 17 ve 18. maddeleri uyarınca evrak üzerinde karar vermiştir. Bunda Yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Dosyamız davacısı olan takip alacaklısı; İdare Mahkemesi"nce lehine hükmolunan meblağın kendilerine ödenmesi için borçlu kuruma 10.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa ile değişikliğe uğrayan 5502 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince Yasanın aradığı idareye müracaat gerekliliğini yerine getirdiğine dair belgeyi takip talebine eklememiştir. Evrak üzerinde şikayeti inceleyen icra mahkemesi hakiminin bunu tespit imkanı bulunmamaktadır. Buna göre hakime yüklenebilecek, onun hukuki sorumluluğunu gerektirecek bir hususun bulunmadığı, HMK"nın 46. Maddesinde de sayılan sorumluluk sebeplerinin olayımızda gerçekleşmediği, hakimin yaptığı yargılama işlemleri incelendiğinde hakimin kasti olarak açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı olarak karar verdiğine, hakkı yerine getirmemek için görevini savsaklamış olduğuna dair bir delil bulunmamaktadır. Açıklandığı üzere ihbar edilen hakimin hukuki sorumluluğunu gerektirecek nitelikte bir yargılama işlemi ve davranışı söz konusu olmadığından davacının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine, yasada öngörülen disiplin para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiş, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın ESASTAN REDDİNE,
2- 6100 sayılı HMK"nın 49. maddesi gereğince, taktiren 1000,00 TL disiplin para cezasının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3- Davanın reddedildiği gözetilerek alınması gereken maktu 29,20 TL harcın peşin alınan 42,60 TL harçtan düşümü ile artan 13,40 TL"nin istek ve kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12. maddesi uyarınca 3500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."ne verilmesine,”
Dair oy birliği ile verilen 23.06.2016 gün ve 2015/4 E., 2016/5 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm belgelerin okunmasından sonra gereği düşünüldü:
Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasına girilmeden önce, dava dilekçesinde 29,00 TL icra takibi başvuru harcı, 6,50 TL baro pulu, 9,00 TL posta ücreti, 300,00 TL vekalet ücreti, 5,45 TL ihtar masrafı, 148,80 TL temyiz başvuru harcı, 80,00 TL temyiz gider avansı, 27,70 TL temyiz karar harcı olmak üzere fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 606.45 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği dikkate alındığında karar tarihi itibariyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesi gereğince, temyize konu tazminat miktarı (1.606,45 TL) itibariyle Özel Daire kararına karşı temyiz yolunun açık olup olmadığı ön sorun olarak incelenmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki dava dilekçesinde talep edilen miktarlar tek tek kalemler hâlinde sayılmış olup uyuşmazlığa konu tazminat miktarı 1.606,45 TL’dir.
Bilindiği üzere 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun “yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL olarak değiştirmiştir. Sonraki yıllarda ise 5219 ve 5236 sayılı Kanunlarda öngörülen katsayılar çerçevesinde miktarlar giderek artmıştır. Buna göre 01.01.2016 tarihinden 31.12.2016 tarihine kadar katsayı artışı sonucu uygulanması gereken kesinlik (temyiz edilebilirlik sınırı) "2.190,00 TL"dir.
Eldeki davada, temyiz istemine konu kararın verildiği 23.06.2016 tarihinde, 5219 ve 5236 Sayılı Kanunlar gereği temyiz (kesinlik) sınırını 2.190,00 TL olarak değiştiren hükmü yürürlükte bulunduğuna göre 1.606,45 TL olan uyuşmazlığa konu miktar bu sınırın altında kaldığından, karara karşı temyiz yoluna gidilmesi, miktar itibariyle mümkün değildir.
Hâl böyle olunca, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427/2.maddesi gereğince davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 18.04.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.