17. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4321 Karar No: 2020/7025 Karar Tarihi: 01.07.2020
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/4321 Esas 2020/7025 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Sanık, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak temyiz başvurusunda bulunulmuş ve mahkeme kararı bozulmuştur. İlk olarak, yeni bir suç işleyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması gerektiği belirtilmiştir. İkinci olarak, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve denetim süresi içerisinde tehdit suçu işlendiği belirlenmiştir. Bu durumda, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur denilerek ihbara konu suçlar açısından uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı incelenmesi ve sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddesi detayları, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 106/1-1. cümle maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı bilgisidir.
17. Ceza Dairesi 2020/4321 E. , 2020/7025 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Denetim süresi içerisinde kasıtlı yeni bir suç işleyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması gerekirken, yazılı şekilde önceki hükmün açıklanmasına ve infazına denilmekle yetinilmesi, 2-Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve bu kararın 07.05.2013 tarihinde kesinleşmiş olduğu, denetim süresi içerisinde 20.08.2013 tarihinde 5237 sayılı TCK"nın 106/1-1 maddeleri kapsamına giren suçun işlenmiş olduğu, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 106/1-1. cümle maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü de gözetilerek ihbara konu suçlar açısından, söz konusu ilamda uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı, uzlaşmanın sağlanamaması durumunda sanık hakkında hükmün açıklanmasını gerektiren başka bir ilamın bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş,sanık ...’nin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 01/07.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.