3. Ceza Dairesi 2015/5395 E. , 2015/9177 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 2015/33424 - Kanun Yararına Bozma
Kasten yaralama suçundan katılan sanık M.. D.."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 86/2, 86/3-a, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Lüleburgaz 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2014 tarihli ve 2014/82 Esas, 2014/308 sayılı Kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 22.01.2015 tarih ve 2014/2098 – 5434 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 03.02.2015 tarih ve 2015/33424 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, mahkemenin gerekçesinde kabul ettiği üzere, katılan sanık tarafından suçun, kardeşi olan mağdur sanık F... R... D..."ın anneleri mağdur C... D..."a yönelik yaralama eylemi sebebiyle haksız bir fiile tepki olarak işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, katılan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde fazla cezaya hükmolunmasında; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nin 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hakim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı Kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hakimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.)
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; mahkeme sanığı kardeşine karşı yaralama eyleminden 5237 sayılı TCK"nin 86/2, 86/3-a, 62, 52/2. maddeleri gereğince cezalandırma yoluna gitmiştir. 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı bizatihi mahkemenin takdirine ilişkin bir konu olup mahkeme bu hususta sanık lehine haksız tahrik indirimi yapmayarak takdir hakkını bu yönde kullanarak uygulama yapmıştır.
Açıklanan bu nedenlerle Adalet Bakanlığının Lüleburgaz 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2014 tarihli ve 2014/82 Esas, 2014/308 sayılı Kararına karşı kanun yararına bozma talebi, takdire ilişkin olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK"nin 309. maddesi koşullarını taşımayan kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE; 11.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.