Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden malik olduğu 3 parsel sayılı taşınmazdaki 37 nolu bağımsız bölümü davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın tasarruf ettiğini, sulh hukuk mahkemesinde açtığı tahliye davasında davalının kiracılık ilişkisini reddettiğini, fuzuli şagil olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı, karşı dava ile; taşınmaza yaptığı faydalı ve zaruri imalatlar bedelinin tahsilini istemiş, aleyhine açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 31.3.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden A...T....geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden vekili avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, karşı dava tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazdaki 37 nolu bağımsız bölümü davacının dava dışı Ö..A....dan 24.11.2004 tarihinde satın almak suretiyle malik olduğu, davalının bu yeri 1999"da Ö...."e satış suretiyle temlik ettiği, daha sonra açtığı tapu iptal, tescil davasının da (Kayseri 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/641 E- 565 Karar sayılı) reddedilerek anılan kararın 7.3.2007 tarihinde kesinleştiği, halen kayda dayalı bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı, kayda dayalı elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuş, davalı çekişmeli taşınmaza faydalı ve zaruri masraflar yaptığını ileri sürerek, bu bedelin tahsili ile hapis hakkı tanınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davalının dava konusu taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın haksız eylem nitelikli elatma olgusu saptanarak ve kayda üstünlük tanınmak suretiyle, davacının elatmasının önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine;
Davacının temyizine gelince; mahkemece, karşı dava yönünden, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına göre, davalının çekişmeli taşınmaza 1998 yılında yaptığı saten boya ve kartonpiyer Türk Medeni Kanunu"nun 994. maddesi kapsamında değerlendirilerek tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmişse de, Türk Medeni Kanunu"nun 994. maddesinde; "iyiniyetli zilyedin taşınmazda yaptığı faydalı ve zaruri masrafları talep edebileceği ve giderler ödeninceye kadar zilyet bulunduğu şeyi geri vermekten kaçınabileceği" öngörülmüş olup, davacının çekişmeli taşınmazı 3.kişiden satın aldığı, davalının anılan yerde şahsi bir hakkının da bulunmadığı, anılan boya ve kartonpiyeri 1998"de yaptığı, 1999 yılında taşınmazı dava dışı kişiye sattığı gözetildiğinde, bunların faydalı ve zaruri masraf sayılmasına yasal olanak bulunmadığı gibi, davalının iyiniyetli zilyet olduğundan da sözedilemez.
Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular birlikte değerlendirildiğinde davalı yararına Türk Medeni Kanunu"nun 994. maddesi koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu konuda yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.