10. Hukuk Dairesi 2015/17579 E. , 2016/4156 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davalıya yersiz olarak ödenen yaşlılık aylıklarından doğan Kurum alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı Kurumdan 506 sayılı Yasaya tabi olarak 01.12.1989 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan davalıya, aylıklarını almaya devam ettiği sırada (5434 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan) 15.11.2007 tarihine kadar Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde de 5434 sayılı Kanun kapsamında çalıştığının tespit edilmesi sebebiyle 5335 sayılı yasanın 30. maddesi doğrultusunda 01.01.2005-15.11.2007 tarihleri arasında fuzulen ödenen aylıklar adına borç kaydedildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın yasal dayanağı; 5277 sayılı 2005 Mali Yılı Bütçe Kanununun 25. maddesinin (f) fıkrasının ikinci ve üçüncü paragrafları ile 5335 sayılı Yasanın 30/2. maddesi olup, 01.01.2005 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükte olan yasal düzenleme gereğince; her hangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar, bu aylıkları kesilmeksizin her hangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılmazlar ve görev yapamazlar. Anılan yasal düzenlemeye aykırı biçimde çalışılması durumunda; çalışanların, fiilen çalıştıkları dönemdeki emeklilik veya yaşlılık aylıklarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilmesi ve yersiz aylıkların istirdadı gerekir. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu’nun 27.05.2009 gün ve 2009/21-168 E., 2009/218 K.; 01.12.2010 gün ve 2010/10-586 E., 2010/615 K.; 06.04.2011 gün ve 2010/21-726 E., 2011/68 K. ve 05.10.2011 gün ve 2011/10-476 E., 2011/584 K., 21.03.2012 gün ve 2012/10-20 E., 2012/235 K. sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenmiştir.
Davacının, çalışma yasağına karşın çalışmasını sürdürmesi, açıklanan yasal düzenlemelere aykırı olacağından, emekli aylıklarının 01.01.2005 tarihi itibariyle kesilmesine ilişkin Kurum işleminde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yersiz ödemelerin geri alınmasına ilişkin konuya gelince; 5510 sayılı Yasanın 96.maddesinin birinci fıkrasında; “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler; a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır.” denilmekle kurumca yersiz ödemelerin geri alınmasına ilişkin esas ve usuller belirlenmiştir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkelere ve dosya kapsamına göre, Kurum tarafından davalıya yapılan fuzuli ödemelerin 5510 sayılı Kanunun 96/1-b maddesine göre talep edildiği anlaşılmış olup, 01.01.2005-15.11.2007 tarihleri arasında almış olduğu yersiz aylıklar ve faizine ilişkin iade borcunun kapsamı, 5510 sayılı Yasanın 96. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü uyarınca belirlenmesi gerektiğinden, Kurumun iç yazışmalarına göre, hatalı işlemin tespit tarihi 06.07.2011 olarak kabul edilerek, bu tarihten 5 yıl öncesine rastlayan 06.07.2006 tarihinden itibaren yapılan ödemelerin davalıdan talep edilebileceği, bu tarihten önceki döneme ilişkin talebin reddi gerektiği gözetilerek “06.07.2006-15.11.2007 tarihleri arasında ödenen aylıklar” yönünden anılan maddede yer alan “faize ilişkin hususlar” da göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin tamamının kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalıya iadesine, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.