10. Hukuk Dairesi 2015/12229 E. , 2016/4153 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı Kurum, haksız fiil sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin 1479 sayılı Yasa"nın 63. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; davacı Kurum, 27.06.2003 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının; .......... plakalı araç sürücüsü davalı ... mirasçıları ile, aracın kaydi maliki ve işleteni davalı ... Şirketinden rücûan ödetilmesi istemine ilişkindir.
Eldeki dava da mahkemece, verilen ilk karar, dairemizin 18.02.2013 günlü ve ......./...... E. ve ....../..... K. sayılı ilamıyla “Finansal Kiralama sözleşmelerinin yapılış amaçları da dikkate alınarak, davalı ... Şirketinin ve ...... Oto Kiralama Aş nin veya bir başka üçüncü kişinin, kaza tarihinde kazaya konu ............. plakalı aracın işleteni olup olmadığı ile kaza yapan diğer davalının aracı hangi sıfat ile kullandığı yöntemince araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı” görülerek bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve ...../... sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, ....../....-..... E., ...../..... sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. ............ ............’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.) Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararına uyulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden söz etmek mümkün değildir. Bozma sonrası mahkemece sadece Kadıköy Kaymakamlığı Trafik Tescil Müdürlüğüne, kazaya karışan aracın kimin adına tescilli olduğu sorularak, gelen müzekkere cevabına göre hüküm kurularak sonuca gidilmiştir.
Somut olayda, davalı ... AO"nun kazaya karışan .............. plakalı aracın, Beyoğlu 24.Noterliğinden düzenlenmiş 15.05.2000 tarih, 15016 yevmiye numaralı, 22864-2 sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi ile ............ Oto Kiralama ve Turistik Hizmetler San. ve Tic. A.Ş."ye kiralandığının belirttiği, ....... .....Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2008 tarih, ...../..... Esas, ...../..... Karar sayılı dosyasında ise araç sürücüsü ..."ın alınan ifadelerinde, aracın çalıştığı şirkete ait olduğu ancak kendisinin haricen satın aldığını beyan ettiği nazara alındığında,davalı ... Şirketinin ve ............ Oto Kiralama A.Ş."nin veya bir başka üçüncü kişinin, kaza tarihinde kazaya konu ..............plakalı aracın işleteni olup olmadığı, ...................Oto Kiralama A.Ş."nin aracı bir üçüncü kişiye kiraladığına dair bilgi ve belge bulunup bulunmadığı, ..."ın çalıştığı işyeri tespit edilerek, kazaya karışan aracın belirlenen işyerince kullanıp kullanılmadığı ile kaza yapan ..."ın aracı hangi sıfat ile kullandığı yöntemince araştırılmalı ve uyuşmazlık konusu husus hiç bir şüpheye mahal vermeden çözülerek, sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi