23. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1454 Karar No: 2020/2911
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1454 Esas 2020/2911 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2019/1454 E. , 2020/2911 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını sözleşme kapsamında davalı yüklenici tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda 48.710,59 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu ancak yapılan ödemenin rücuen tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 6552 sayılı Yasa gereği sorumluluğun davacıda olduğunu, aksi kanaatle sorumluluk alt işverenlere yüklenecekse mahkemece ödenen paranın 1/2 sinin ve kendi dönemiyle ilgili olan kısmın hüküm altına alınması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin son işveren konumunda bulunduğu, dava dışı işçinin son işveren sıfatıyla davalı şirket nezdinde 398 gün çalıştığı, davalının iş mahkemesinin kararı ile hüküm altına alınan işçi alacakları ve bundan kaynaklanan feri borçlardan alt işveren olduğu 398 gün ile sınırlı sorumlu olacağı ve buna göre davacıya olan asıl borcunun 2.739,80 TL olduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden itirazın iptaline ve itirazın iptaline karar verilen miktarın %20 si üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK 341/2 maddesi gereğince hükmün kesinliği nedeni ile miktar itibariyle reddine, davacının istinaf talebinin taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve şartname hükümlerine göre, her bir davalının kendi dönemine isabet eden miktarlardan sorumlu olduğu bu miktarların ilk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporu ile tespit edilerek usul ve yasaya uygun şekilde karar verildiği gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı süresinde davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu"nun 56. maddesi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.10.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.