Esas No: 2017/1083
Karar No: 2018/388
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/1083 Esas 2018/388 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 17. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 211-317
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ..."nin TCK"nın 142/3, 143, 53/1, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 9 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, müsadereye ve mahsuba ilişkin Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17.11.2015 tarihli ve 216-355 sayılı hükmün, sanık müdafileri ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 17. Ceza Dairesince 28.03.2016 tarih ve 1594-4169 sayı ile;
"1- TCK"nın 143. maddesindeki "üçte birine kadar" ibaresinin 18.6.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun"un 63. maddesiyle "yarı oranında" şeklinde değiştirilmesi karşısında, mahkeme tarafından TCK"nın 143. maddesinin uygulanması sırasında temel ceza üzerinden 1/2 oranında arttırım yapılması gerekirken 1/3 oranında arttırım yapılarak eksik ceza tayini,
2- Sanığın, hırsızlık suçunu işlemesi sonucunda enerji ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksamasına neden olduğu gözetilmeden sanık hakkında verilen cezanın TCK"nın 142/5. maddesi gereğince arttırılmaması sonucu eksik ceza tayini,
3- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/1. maddesi uyarınca hakkında katılma kararı verilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren katılan ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi" isabetsizliklerinden bozulmasına oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Bozmaya uyan yerel mahkemece 22.11.2016 tarih ve 211-317 sayı ile; sanığın TCK"nın 142/3, 142/5 (madde numarası açıkça yazılmadan), 143, 62, 53/1, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, müsadereye ve mahsuba karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 17. Ceza Dairesince 04.05.2017 tarih ve 822-5350 sayı ile;
"Hüküm kurulurken TCK"nın 142/3. maddesi gereğince temel ceza tayin edilip TCK"nın 142/5. maddesi gereğince artırım yapıldıktan sonra TCK"nın 143. maddesi gereğince yapılacak olan yarı oranında artırımın, TCK"nın 142/3 maddesine göre tayin edilen 7 yıllık temel ceza üzerinden yarı oranında artırım yapıldığında ortaya çıkan 3 yıl 6 ay hapis cezasının TCK"nın 142/5 maddesinin uygulanması suretiyle belirlenen 10 yıl 6 aylık cezaya eklenerek 13 yıl 12 ay şeklinde ceza miktarı belirlendikten sonra bu miktar üzerinden TCK"nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranından indirim yapılması sonucu 11 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği hâlde yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafisinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak bozulmasına, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan "15 yıl 9 ay" ibaresinin çıkarılarak, yerine "13 yıl 12 ay", TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan "13 yıl 1 ay 15 gün" ibaresinin çıkarılarak yerine "11 yıl 8 ay" ibarelerinin yazılması ile sonuç cezanın "11 yıl 8 ay" olarak belirlenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına" oy çokluğuyla karar verilmiş;
Daire Başkanı M. K. SEMERCİOĞLU; "Mahkeme uygulamasının doğru olduğu, kararın onanması gerektiği" düşüncesiyle,
Daire Üyesi Y. KUZU; "Yasanın, suçlarla ilgili neticesi gözönüne alınarak ağırlaştırılmış bir hâl için oransal bir artırım öngördüğü hâllerde, öncelikle suça ilişkin tüm temel nitelikli hâller uygulandıktan sonra, bulunan ceza miktarı üzerinden neticeye bağlanmış olan artırım maddesi uygulanmalıdır. Aksi bir uygulama, neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış suçların yapısıyla uyuşmaz. Buna göre öncelikle TCK"nın 142/3. maddesinin, daha sonra geceye ilişkin 143/1. maddesinin, bu şekilde tüm ağırlaştırıcı unsurlar olaya uygulandıktan sonra bulunacak miktar üzerinden de neticesi sebebiyle ağırlaştırılmayı öngören TCK"nın 142/5. maddesinin uygulanması gerektiği görüşüyle, çoğunluğun görüşüne değişik gerekçeyle muhalifim." açıklamasıyla karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 24.07.2017 tarih ve 8345 sayı ile;
"...Sanığın eylemine uyan TCK"nın 142. maddesinin 3. fıkrasında suçun temel şekli gösterilmekte, aynı maddenin devam fıkrası olan 5. fıkrasında ise, enerji ulaşımının durması hâlinde cezada artırımı yani nitelikli hâli öngören düzenleme bulunmaktadır. 5237 sayılı Yasa"nın genel sistematiğine göre, aynı madde içerisinde devam fıkrası olarak düzenlenen 5. fıkranın suçun nitelikli hâlini öngördüğü anlaşılmaktadır. Hırsızlık suçlarında genel artırım olarak öngörülen ve hırsızlık suçlarının işleniş şekillerinin tamamına uygulanması mümkün bulunan "suçun geceleyin işlenmesi hâli" ise ayrı bir madde olarak 143. maddede düzenlenmiştir. Dolayısıyla, Yüksek Dairenin Sayın Çoğunluğunun belirttiği şekilde, sanığın eylemine önce suçun temel şeklini öngören 142. maddenin 3. fıkrası uygulanıp daha sonra 143. madde ile bu fıkrada öngörülen cezanın artırımı ile 142. maddenin 5. fıkrasındaki 10 yıl 6 aylık cezaya eklenerek sonuç cezanın belirlenmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Zira, 5237 sayılı Yasa"nın "Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleştirilmesi" başlıklı üçüncü bölümünün "Cezanın Belirlenmesi" alt başlığındaki 61. maddesinin 4. fıkrasında "Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hâllerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır." düzenlemesi yer almaktadır. Sanığın eylemine uygulanacak indirim maddesi bulunmamasına göre, önce özel artımı düzenleyen nitelikli hâl uygulanmalı daha sonra da belirlenecek bu ceza üzerinden hırsızlık suçlarında genel artırımı öngören 143. madde hükmü tatbik edilmelidir. Dolayısıyla, yerel mahkemece de uygulama bu şekilde yapılarak sonuç ceza belirlendiğinden yerel mahkeme hükmü onanmalıdır" düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece, 02.10.2017 tarih, 3175-10889 sayı ve oy çokluğuyla itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın nitelikli hırsızlık suçundan TCK"nın 142/2-5, 143 ve 62. maddeleri uyarınca 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen olayda; suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle yapılacak yarı oranda artırımın, TCK"nın 142/3 ve 142/5. maddeleri ile belirlenecek ceza üzerinden mi yoksa TCK"nın 142/3. maddesine göre belirlenen temel ceza üzerinden yarı oranda artırım yapıldığında ortaya çıkan 3 yıl 6 ay hapis cezasının TCK"nın 142/5. maddesinin uygulanması suretiyle belirlenen 10 yıl 6 ay hapis cezasına ilave edilmesi suretiyle mi yapılması gerektiğinin tespitine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yakalama tutanağına göre; 19.03.2015 tarihinde gece saat 02.15 sıralarında jandarma görevlilerini arayan ve ismini vermek istemeyen bir şahsın, ... boru hattı yakınlarında şüpheli bir kamyonun dolaştığı yönünde ihbarda bulunması üzerine soruşturmaya başlanıldığı, olay mahalline giden jandarma görevlileri tarafından tekerlek izleri takip edilerek stabilize yolda çamura saplanmış ve terk edilmiş hâldeki 80 EV 473 plakalı kamyonun görüldüğü, yapılan incelemede, kamyonun içerisine yakıt tankeri yerleştirildiğinin ve tankerden ele geçirilen 59 varil (7.980 kilogram) sıvı maddenin ham petrol olduğunun anlaşıldığı, kontak bölümünde ve kapı kilitlerinde herhangi bir zorlama izi olmayan kamyonun sanığa ait olduğunun tespit edildiği bilgilerine yer verildiği,
Sanık hakkında geceleyin petrol boru hattını delerek ham petrol çaldığı iddiasıyla, nitelikli hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından TCK"nın 142/3, 143, 152/1-a, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
Katılan ... vekilinin, sanığın petrol boru hattından tespit edilemeyen miktarda ham petrol çaldığını, suç nedeniyle oluşan zararın bir kısmı sanık tarafından karşılanmış ise de zararın tamamen giderilmemesi nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakat etmediklerini, hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda enerji nakline ait tesislerde hasar meydana geldiğini ve enerji ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksadığını beyan ettiği,
Sanık ..."nin, atılı suçlamayı kabul etmediğini, olay tarihinde kamyonunun çalındığını fark ederek kolluğa müracaatta bulunduğunu, kamyonunu kasasız olarak park ettiğini, tankerin sonradan takılmış olabileceğini savunduğu,
Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; sanığın 18.03.2015 tarihinde saat 23:30 sıralarında kamyonunun çalındığını beyan ederek müracaatta bulunduğu, hırsızlık olayının aynı gece saat 18:00 ile 19.03.2015 tarihinde saat 02:30 arasındaki bir zaman diliminde gerçekleştiği, suç ihbarının ise 19.03.2015 tarihinde gece saat 02:15"te yapıldığı, sanığın aracının çalındığını ihbar ettiği ve olayın gerçekleştiği zaman aralığı dikkate alındığında kamyonda takılı bulunan tankerin bu kadar kısa sürede kamyona yerleştirilmesinin mümkün olmadığı, tankerin paslı olması nedeniyle yeni takılma olasılığının da bulunmadığı, bu nedenle sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle sanığın petrol boru hattını delerek geceleyin sıvı hâldeki enerji hakkında hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarını işlediğinin sabit kabul edildiği, bu kabul dosya kapsamına uygun olup nitelikli hırsızlık suçunun sübutunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, bu kabule göre; sanığın hırsızlık suçundan TCK"nın 142/3 ve 143. maddeleri uyarınca 9 yıl 6 ay hapis cezası; kamu malına zarar verme suçundan TCK"nın 152/1-a maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, her iki suç yönünden aynı Kanun"un 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca hak yoksunluğuna, müsadereye ve mahsuba karar verildiği, hükümlerin sanık müdafileri ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 17. Ceza Dairesince kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün onanmasına; geceleyin nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükmün ise suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan hâliyle TCK"nın 143. maddesi gereğince 1/2 oranında artırım yapılması gerektiği gözetilmeden 1/3 oranında artırım yapılması suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi; sanığın hırsızlık suçunu işlemesi sonucunda enerji ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması nedeniyle TCK"nın 142/5. maddesi uyarınca ceza artırımına gidilmemesi; katılan vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsizliklerinden ve TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden bozulmasına oy çokluğuyla karar verildiği, bozmaya uyan yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 142/3. maddesi uyarınca sanık hakkında temel cezanın 7 yıl hapis cezası olarak belirlendiği, hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda enerji nakline ilişkin kamu hizmetinin aksaması nedeniyle TCK"nın 142/5. maddesi gereğince temel cezanın yarı oranda artırılarak sanığın 10 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu şekilde belirlenen cezanın, suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle TCK"nın 143. maddesi uyarınca yarı oranda artırılıp sanığın 15 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62. maddesi ile de artırımlar sonucu elde edilen hapis cezasından 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle sanığın 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
5237 sayılı TCK’nın "Cezanın belirlenmesi" başlığını taşıyan 61. maddesi;
" (1) Hâkim, somut olayda;
a) Suçun işleniş biçimini,
b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,
d) Suç konusunun önem ve değerini,
e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
g) Failin güttüğü amaç ve saiki,
Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.
(2) Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza üzerinden yapılır.
(3) Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hâllerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz.
(4) Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hâllerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır.
(5) Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir..." şeklinde düzenlenmiştir.
Buna göre, temel ceza üzerinden varsa önce artırımlar, daha sonra da indirimler yapılarak sonuç ceza belirlenecek, mevcut ceza üzerinden artırma ve indirme oranına göre hesaplanan miktar, bir önceki ceza miktarına eklenecek veya indirilecektir.
765 sayılı Kanun"un sisteminde, suçun temel şekline göre cezanın arttırılmasını veya azaltılmasını gerektiren hususlara "ağırlaştırıcı sebepler" ve "hafifletici sebepler" denilmekte iken 5237 sayılı Kanun"da, suçun temel şekline göre cezanın artırılmasını veya azaltılmasını gerektiren nedenler nitelikli hâl olarak düzenlenmiştir. Bunun sonucu olarak da nitelikli hâller yalnızca daha ağır cezayı veya cezada artırımı gerektirmemekte, kanunda daha az cezayı gerektiren nitelikli hâller de yer almaktadır.
Öğretide nitelikli hâller; fiilin işleniş tarzı, fiilin işlendiği yer ve zaman, failin sıfatı, mağdurun sıfatı, fail ile mağdur arasındaki ilişki, suçun konusu, fiilin işlenmesinde güdülen amaç göz önüne alınarak sınıflandırılmaktadır. (İzzet Özgenç, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara, 2010, Seçkin Yayınevi, s.199-202; Mahmut Koca- İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara, 2012, Seçkin Yayınevi, s.128-129 )
5237 sayılı TCK"nın bazı maddelerinde suçun nitelikli hâli için bağımsız yaptırım öngörülmüş iken (örneğin; TCK"nın 94/2-3, 102/2, 103/2, 106/2, 109/2, 142/1-b maddelerinde olduğu gibi), bazı maddelerinde suçun temel şekli için belirlenen cezanın belli oranlarda artırılması yöntemi tercih edilmiş (örneğin; TCK"nın 86/3, 102/3, 103/3-4, 109/3, 143. maddelerinde olduğu gibi), bazılarında ise suçun nitelikli hâlleri için hem bağımsız bir ceza öngörülmüş (örneğin; TCK"nın 102/2, 103/2, 109/2, 142/2-b maddeleri) hem de aynı maddenin müteakip fıkralarında yer alan nitelikli hâller için cezanın belirli bir oranda artırılması esası kabul edilmiştir. (örneğin; TCK"nın 102/3, 103/3-4, 142/2-son maddelerinde olduğu gibi)
Uyuşmazlık konusuyla ilgili olarak 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde "Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir" şeklindeki düzenleme ile hırsızlık suçunun basit hâli, aynı Kanun"un 142. maddesinde ise suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlleri düzenlenmiştir. Hırsızlık suçunun basit hâlinin oluşması için, başkasına ait taşınabilir eşyanın suçun nitelikli hâllerinde belirtilen şekiller dışında çalınması gerekmektedir.
Sanığın eylemine uyan TCK"nın 142. maddesinin üçüncü fıkrası;
“Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.”
Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 142. maddesinin beşinci fıkrası;
“Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demir yolu veya hava yolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.”
Aynı Kanun"un 143. maddesi ise; “Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”
Şeklinde düzenlenmiştir.
Görüldüğü gibi TCK"nın 142. maddesinin üçüncü fıkrasında sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenen hırsızlık suçunun temel şekli hüküm altına alınmış, aynı maddenin devam fıkrası niteliğinde olan beşinci fıkrasında bu suçun temel şeklinin işlenmesi sonucunda kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde cezada arttırım öngören suçun nitelikli hâli düzenlenmiştir. Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi nedeniyle uygulanması gereken TCK"nın 143. maddesi ise hırsızlık suçlarının tamamına uygulanması mümkün bulunan genel bir nitelikli hâl olarak öngörülmüştür.
Buna göre sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında hırsızlık suçunun işlenmesi durumunda; öncelikle TCK"nın 142. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında temel ceza tespit edilmeli, bu suç nedeniyle kamu hizmetinin aksaması hâlinde özel bir nitelikli hâl olarak öngörülen aynı maddenin beşinci fıkrasına göre temel ceza üzerinden artırım yapılmalı, sonrasında da bu şekilde belirlenen ceza üzerinden suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle yarı oranda tekrar artırım yapılıp en son takdiri indirim maddesi de uygulanmak suretiyle sonuç ceza belirlenmelidir.
Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanığın, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında hırsızlık suçundan TCK"nın 142/3, 142/5, 143 ve 62. maddeleri uyarınca 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen olayda; bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hâllerin gerçekleşmesi durumunda belirlenen temel ceza üzerinden önce artırma, sonra indirme yapılacağına ilişkin TCK"nın 61. maddesinin dördüncü fıkrasındaki düzenleme göz önünde bulundurulduğunda; yerel mahkemece sanık hakkında hüküm kurulurken sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında hırsızlık suçundan sanığın eylemine uyan TCK"nın 142. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temel cezanın 7 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi, hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda enerji ulaşımı alanında kamu hizmetinin aksaması nedeniyle özel bir nitelikli hâl olarak öngörülen TCK"nın 142. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca temel cezanın yarı oranda artırılarak hapis cezasının 10 yıl 6 aya; suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle hırsızlık suçlarının tamamında genel artırım öngören TCK"nın 143. maddesi gereğince 10 yıl 6 ay üzerinden yarı oranda artırılarak 15 yıl 9 aya çıkarılması ve takdiri indirime ilişkin aynı Kanun"un 62. maddesi ile 15 yıl 9 ay üzerinden 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle sonuç cezanın 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası olarak belirlenmesinin isabetli olduğu kabul edilmelidir.
Öte yandan, yerel mahkemece sanık hakkında hüküm kurulurken hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda enerji ulaşımı alanında kamu hizmetinin aksaması nedeniyle uygulanan TCK’nın 142/5. maddesinin hüküm fıkrasında gösterilmemesi mahallince giderilebilecek bir eksiklik olarak değerlendirilmelidir.
Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme hükmünün "Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda enerji ulaşımı alanında kamu hizmetinin aksaması nedeniyle uygulanan kanun maddesinin TCK’nın 142/5. maddesi olarak mahkemesince hüküm fıkrasına eklenmesi mümkün görülmüştür." açıklamasıyla onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 04.05.2017 tarihli ve 822-5350 sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.11.2016 tarihli ve 211-317 sayılı diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmünün; "Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda enerji ulaşımı alanında kamu hizmetinin aksaması nedeniyle uygulanan kanun maddesinin TCK’nın 142/5. maddesi olarak mahkemesince hüküm fıkrasına eklenmesi mümkün görülmüştür." açıklamasıyla ONANMASINA,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 02.10.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.