Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1954 Esas 2009/3767 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/1954
Karar No: 2009/3767
Karar Tarihi: 26.3.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1954 Esas 2009/3767 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/1954 E.  ,  2009/3767 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/10/2008
    NUMARASI : 2007/112-2008/337

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı,davalı adına kayıtlı 2 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığını ileri sürüp tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket yargılama sırasında ticaret sicilinden terkin edilerek TMSF’ye devredilmiş,tasfiye komisyonunca davaya cevap verilmemiştir.
    Mahkemece,çekişme konusu taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,tetkik hakimi .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı iddiasına dayalı tapu iptal ve sicilin kütükten terkini isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınmazın kadastro tespitinin 10.12.1980 tarihinde yapıldığı, itiraz üzerine Hazine"nin taraf olmadığı tapulama tespitine itiraz davası sonucunda 9.5.1989 tarihinde tespitin kesinleştiği ve davanın 2.4.2007 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Her nekadar, nizalı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kalan bölümü devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamayacak (Anayasanın 43, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/C maddesi gereğince) yerlerden olduğu keşfen saptanmış ise de; 25.2.2009 tarihinde kabul edilip 4.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 2.maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 12.maddesinin 3.fıkrasına eklenen "bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" ve 3. maddesi ile eklenen geçici 8.maddesinin "bu kanunun 12.maddesinin 3.fıkrası hükmü devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" şeklindeki hükmü gözetildiğinde kadastro tespitinin kesinleştiği tarih olan 9.5.1989 tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 Sayılı Yasanın 12.maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu sabittir.
    Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
    Öyleyse, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu"nun temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.