14. Hukuk Dairesi 2015/9815 E. , 2015/8524 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/09/2014
NUMARASI : 2010/278-2014/256
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.04.2004 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili ile duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.10.2015 günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı H.. T.. ile karşı taraftan davacı vekili Av. T.. M... A.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalıların tarafların murisi Ş... A.... T..’ya ait banka hesaplarından para çektiklerini, çektikleri paraları gizlediklerini, murise ait mevduatların bankacılık mevzuatına aykırı biçimde davalıların hesabına aktarıldığından miras hakkından yoksun bırakıldığını ileri sürerek 50.000,00 TL bedelin murisin öldüğü 03.09.2000 tarihinden itibaren faiziyle birlikte alınmasını istemiş, ıslah dilekçesi ile de istemini 79.265,51 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, zamanaşımı süresinin geçtiğini, murisin tasarruf ehliyetini kaybetmeden işlemler yaptığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece murisin iradesinin sakatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 09.02.2010 günlü ve 2008/18886 E. 2010/2132 K. sayılı ilamıyla "...Davalı Gülseren hakkındaki temyiz itirazlarının reddine; murisin Halk Bankası S.... Şubesi 6.... numaralı hesaptan 18.01.2000 günü çekilen 424.168.127.171 TL (424.168,13 YTL) bedelin mirasta iadeye tabi olduğu gerekçesiyle davalı Hüseyin hakkındaki temyizin kabulüne" karar verilmiş, karar düzeltme istemi de reddedilmiştir. Bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulü ile 50.000,00 TL bedelin murisin ölüm tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte alınmasına karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili ile davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı Hüseyin vekilinin tüm, davacı vekili ile davalı Gülseren vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
2-Davacı dava dilekçesinde 50.000,00 TL bedel göstererek mirasta iade isteminde bulunmuş, uyulmasına karar verilen bozma ilamından sonra 28.05.2014 günlü ıslah dilekçesiyle de istemini 29.296,51 TL artırarak 79.296,51 TL bedelin davalılardan alınmasını istemiştir. Davacının ıslah istemindeki bedelin zamanaşımından sonra ileri sürüldüğü gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Mirasta iade istemine ilişkin davalarda zamanaşımı taksimin yapılmasından sonra işlemeye başlayıp, taksim yapılmaması halinde zamanaşımı süresi işlememektedir. Dolayısıyla, davacının ıslah ile talep ettiği kısmın bu nedenle reddine karar verilmesi doğru değildir.
Ancak, HMK’nın 177/1. maddesi gereğince ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. 04.02.1948 günlü ve 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı gibi bozma ilamından sonra ıslah isteminde bulunulamaz. Bu nedenle, davacının bozma ilamından sonra ıslah ile talep ettiği bedelin bozma kararı sonrasında ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değil ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Davalı Gülseren vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için, terekeye geri vermekle yükümlüdürler (TMK. m. 669). Yapılan kazandırmanın miras payına mahsuben olmadığını kanıtlama yükümlülüğü kazandırmadan yararlanan altsoya düşer. Denkleştirme davası, taksim yapılana kadar zamanaşımına tabi olmadan her zaman açılabilir, taksim yapılmış ise taksimden itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
Somut uyuşmazlıkta, davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine davalı Gülseren hakkındaki temyiz isteminin reddine ilişkin bozma kararına uyulmasına karar verilmekle davalı Gülseren yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu nedenle, davalı Gülseren hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Hüseyin vekilinin tüm, davacı ve davalı Gülseren vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün gerekçesinin DEĞİŞTİRİLEREK ONANMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı Gülseren vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Gülseren’e verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı Hüseyin dışındakilere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.