Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11086
Karar No: 2014/990
Karar Tarihi: 17.01.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/11086 Esas 2014/990 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/11086 E.  ,  2014/990 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KAYSERİ 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/01/2013
    NUMARASI : 2012/69-2013/7

    Taraflar arasında görülen davada Kayseri 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.01.2013 tarih ve 2012/69-2013/7 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının keşidecisi olduğu 11.09.2009 keşide tarihli, 30.000 TL bedelli çekin takibe konulduğunu, davalının keşide tarihinde tahrifat yapıldığı, altındaki parafın kendilerine ait olmadığına ilişkin itirazı üzerine takibin iptal edildiğini, davalının ödeme yapmadığını, dava konusu çek yönünden sebepsiz olarak zenginleştiğini ileri sürerek, 30.000 TL çek bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu çeke mukabil iki adet müşteri çeki verilerek ödeme yapıldığını, davacıya borçları bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu çeke mukabil davalının iki adet müşteri çeki verdiği, davacının çekten kaynaklanan alacağını tahsil ettiği, davalının çek nedeniyle sebebsiz zenginleşmediği, davacının yemin teklif etme hakkını kullanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı taraf davalının keşidecisi olduğu 11.09.2009 keşide tarihli 30.000 TL bedelli çekin ödenmediğini ileri sürmüştür. Davalı taraf ise, davacının hamili bulunduğu çekin iki adet müşteri çeki ile ödendiğini savunmuş, davacıda bu savunmaya karşılık iki adet 07.11.2009 ve 10.02.2010 tarihli çeklerin lehtarının davalı olduğunu, çeklerin üç cirodan sonra aralarında ticari ilişki bulunan T. A.Ş. tarafından kendilerine ciro edilerek verildiğini iddia etmiştir. Bu durumda, ödeme definde bulunan davalının iki adet müşteri çekiyle davaya konu çek bedelinin ödendiğini ispatlaması gerekir.
    Bu itibarla, mahkemece dava konusu çek bedelinin ödendiği konusunda ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle ispat yükü ters çevrilerek davacının davasını ispatlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün anılan taraf yaranına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Davada öncelikle, davacı niteliğinin eş deyişle "aktif husumetin" bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve konunun bu yönünün öncelikle tartışılması gerekir. Şöyleki; belirli (somut) bir davanın başarıya ulaşabilmesi, davacı yada davalı olan kimselerin gerçekten o davada davacı ya da davalı olma niteliğini taşımalarına bağlıdır. Bir davada, yanların "taraf ve dava yeteneğine" sahip olmaları yetmez. Onları, belirli bir davada davacı ve davalı olma niteliği ile dava açanın, dava konusu hak üzerinde bir tasarruf yetkisi bulunmalıki o davada gerçek davacı niteliğini kazanabilsin. Görülüyorki, bir kimsenin bir davada kendisine kondurulan davacı yada davalı olma niteliğinin bulunup bulunmaması, usule ilişkin bir sorun olmayıp maddi hukuka göre belli edilmektedir. Bir hakkı dava etme yetkisi (o haktan dolayı davacı olma niteliği) o hakkın sahibine aittir. Mahkemece dava konusu hakkın esası yönünden karar verilebilmesi, o kişilerin davada gerçekten davacı ve davalı olma niteliğine sahip olmalarına bağlıdır. Tersine durumda ise, dava konusu hakkın esası için bir karar verilmez. Dava niteliğinin bulunmamasından ötürü reddedilir. Niteliğin yokluğu bir itirazdır ve o nedenle de, hakimin bu yönü, doğrudan (Re"sen) gözününde tutması gerekir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde; davacının dayandığı belgede keşide yeri bulunmadığı gibi, keşidecinin ad ve soyadı yanında da bir yer ismi yazılı olmadığından TTK"nun 692, 693. maddelerine göre çek niteliğinde sayılmaz. Bu duruma göre belgenin ciro ile devri mümkün olmadığından davacı hamil durumunu ihtisap etmemiştir. Bu durum karşısında, davacının bu belgeye dayanarak TTK"nun 644. maddesinde düzenlenen sebepsiz ihtisap davasını açması mümkün olmadığı gibi ispat yükününde somut olayda davalıda olduğunu kabul etme olanağı yoktur. Mahkemece yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, sonucu itibarıyla doğru olan kararın onanması yukarıda yanlı değişik gerekçe gürüşünde olduğumdan, çoğunluğun düşüncesine katılmıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi