Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değişik 170/son maddesinde, borçlunun itirazının kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının senede dayanan takip konusu alacağın( asıl alacak anlaşılmalı) %20´sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın( asıl alacak anlaşılmalı) %10´u oranında para cezasına mahkum edileceği yazılıdır.
Somut olayda, çekteki imzanın basit tersimli olması nedeniyle şirket temsilcilerine ait olup olmadığının saptanamadığı 20.7.2009 tarihli bilirkişi raporunda belirtilmiştir. Mevcut belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması doğru ise de kötü niyeti veya ağır kusuru saptanamayan alacaklının tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmekte ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Konya 1 İcra H. Mahkemesinin 29.9.2009 tarih ve 2008-154 Esas 2009-1333 sayılı kararının hüküm bölümünün 2. ve 3. paragrafların tümden karar metninden çıkarılmasına, mahkeme kararının düzeltilmiş bu şekli ile İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca düzeltilerek (ONANMASINA),mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 03.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.