Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10187
Karar No: 2015/18503
Karar Tarihi: 15.10.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/10187 Esas 2015/18503 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/10187 E.  ,  2015/18503 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Erzincan 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 31/10/2013
    NUMARASI : 2012/241-2013/291


    Davacı, yurtdışında sigorta başlangıç tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespitiyle, borçlanılarak prim gün sayısının ve borç tutarının emeklilik yaşının hesaplanmasında yurtdışı sigorta başlangıcının dikkate alınmasını, günlük borçlanma tutarının davanın açıldığı tarihe göre hesaplanmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının yurt dışı sigortalılık başlangıcının yurt içinde de sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmesi ve borçlanılacak prim gün sayısının ve borç tutarının emeklilik yaşının hesaplanmasında yurt dışı sigorta başlangıcının dikkate alınması, günlük borçlanma tutarının davanın açıldığı tarihe göre hesaplanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin Alman Rant Sigortası giriş tarihi olan 28.08.1994 tarihi olduğunun tespitine, davacının borçlandırma işleminin 506 Sayılı Kanunun geçici 81. maddesine göre yapılması gerektiğinin ve davacının 5750 prim gün sayısı, 51 yaş ve 20 yıllık sigortalılık şartlarına tabi olduğunun tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Almanya"da 28/08/1994-31/12/1999 tarihleri arasında analık sigortası ve çocuk yetiştirme sigortasının bulunduğu, 01/04/1999-31/12/2011 tarihleri arasında sigortadan muaf cüzi çalışmasının olduğu, Türkiye"de SSK kapsamında 08/12/2007-31/12/2007 tarihleri arasında 24 gün sigortalılığının bulunduğu, Kuruma 27/06/2011 tarihinde başvuru yaparak yurtdışı hizmetlerini borçlanma, talebinde bulunduğu, Kurum tarafından 12/09/1990-26/06/2011 tarihleri arasındaki 7485 gün için Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında borç tahakkuk cetvelinin düzenlendiği, davacının ödeme yaptığına dair dosya kapsamında bir belge bulunmadığı, Kurum tarafından davacının 08/12/2007-31/12/2007 tarihleri arasında yurtdışında bulunduğu anlaşıldığından söz konusu çalışmanın geçerli sayılıp sayılmayacağının tespiti amacıyla konunun Sosyal Güvenlek Denetmenliğine havale edildiği ve düzenlenecek rapora göre işlem yapılacağının bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davacının Türkiye"de SSK kapsamında 08/12/2007-31/12/2007 tarihleri arasında 24 gün sigortalılığının bulunduğu ve aynı dönemde yurtdışında çalışmasının olduğu, söz konusu çalışmalarının geçerli kabul edilip edilmeyeceği hususunda Kurum tarafından inceleme yapıldığı, bu çalışmaların geçerli kabul edilip edilmemesi durumunun davacının borçlanmasının hangi sigortalılık kapsamında kabul edileceğini etkileyeceği ve davacının emeklilik hususundaki taleplerinin de buna göre değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, davacının yurtdışındaki çalışmaları ile çakışan ve Türkiye"de SSK kapsamında 08/12/2007-31/12/2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının Kurum tarafından geçerli kabul edilip edilmeyeceği hususunda düzenlenecek denetmen raporunun sonucunu beklemek, davacının söz konusu çalışmalarının gerçek çalışma olup olmadığını araştırmak ve sonucuna göre davacının yurtdışı borçlanmasının hangi sigortalılık kapsamında kabul edilmesi gerektiğini belirlemekten ibarettir.
    Ayrıca, davacının borçlanmasının hangi sigortalılık kapsamında kabul edilmesi gerektiğinin tespit edilmesinden sonra davacının emeklilik hususundaki talepleri buna göre değerlendirileceğinden diğer hususların şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi