13. Hukuk Dairesi 2016/18028 E. , 2019/6754 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki teminat mektubunun iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, davacı ... 1 Güvenlik Kor. ve Özel Eğt. Hiz. Ltd. Şti ile davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. ... İl Müdürlüğü arasında 19.08.2010 tarihinde 01.09.2010 - 31.08.2011 tarihleri arasında gerçekleşecek Koruma ve Güvenlik Hizmet Alım işi için sözleşme imzalandığını, davacının Açık İhale Usulü İle İhale Edilen Hizmet Alımlarında Uygulanacak İdari Şartnamenin 48. maddesi gereğince her türlü işinde gösterdiği çaba ve işçileri ile uyumlu iş birliği çerçevesinde işi yapmaya başlamış olduğunu, işin sözleşmenin 29. maddesi ve idari şartnamenin 50.3 maddesi gereğince 30.07.2011 tarihinde sona erdiğini, davacının yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, bunun üzerine 08.08.2011 tarihinde davalıdan ... 1-113/11 sayı ile söz konusu teminat mektubunun iadesinin istendiğini, davalının aleyhlerine açılmış olan işçilik alacak dosyaları göstererek teminat mektubunu iade etmediğini, sözleşmenin “Kesin teminatın geri verilmesi" başlıklı 11.4.1 maddesinde; “Taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesi, yüklenicinin idareye herhangi bir borcunun bulanmaması ve ... prim borcunun bulunmaması durumunda teminat mektubunun iade” edileceğinin açıkça belirtildiğini, davacının taahhüdü sözleşme ve ihale dokümanına uygun olarak yerine getirdiğini, davalı idarenin herhangi bir zararının olmadığını belirterek teminat mektubunun iadesi ile teminat mektubunun geri iade edilmemesi sebebiyle bankaya ödenen komisyon bedeli olan 998,67 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile 998,67 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK"nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK"nın 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
Somut olayda,kısa kararın verildiği duruşma tutanağı ve hükümde "davacının davasının kabulü ile 998,67 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," şeklinde hüküm kurulmuş, gerekçede ise davacı aleyhine iş mahkemelerinde açılmış olan davaların, dava konusu tazminatların sözleşme süresi bittikten sonra işçilerin işten çıkarılmasına ilişkin olması nedeniyle taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yapılmamış olduğu kapsamında değerlendirilmeyeceği, teminat mektubunun söz konusu davalar gerekçe gösterilerek davalı tarafça iade edilmemesinin hukuka aykırı bulduğu, davacı tarafından, ödenmiş olan komisyon bedellerini gösterir dekontlarn ibraz edildiği, bu itibarla davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Böylelikle kısa kararda ve hükümde davacının taleplerinden biri olan teminat mektubunun iade edilmemesi nedeniyle bankaya ödenen komisyon bedeli olan 998,67 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmişken, gerekçeli kararda ise davacının taleplerinden ikincisi olan teminat mektubunun iade edilmemesinin hukuka aykırı olduğu belirlenmiştir. Böylelikle hem davacının tüm taleplerinin karşılanmaması, hem de az yukarıda açıklanan hüküm fıkrası ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı karar verilmesi hatalı olup, hüküm fıkrası ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.