3. Hukuk Dairesi 2021/4172 E. , 2021/7406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 10/03/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralananı lokanta olarak kiraladığını, ilk 6 aylık kira bedelini peşin ödediğini, kiralananın dekorasyonu ve tadilatı için bir takım masraflar yaptığını, ancak binanın yapı kullanım izin belgesi olmaması nedeniyle ilgili belediyeden işletme ruhsatı alamadığını belirtmiş, peşin ödemiş olduğu altı aylık kira bedeli olan 10.500TL ile 48.000TL zorunlu masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacı kiracının kiralananı ilk 6 ay boyunca faal olarak kullandığını, ihtarname ile verilen süre içerisinde binaya ait yapı kullanım izin belgesi alınmasına rağmen davalının sözleşmenin feshi yoluna gittiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; taraflar arasındaki kira sözleşmesi uyarınca kiracının yaptığı iyileştirme giderlerinden kiracının sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 27/03/2019 tarihli 2017/6453 esas 2019/2678 karar sayılı ilamı ile; "...Kira sözleşmesinin özel şartlar 11. maddesi ile kiracının kiralanan şeyin içinde veya dışında yaptıracağı iyileştirme giderlerinden tamamen kiracının sorumlu olacağı ve sözleşme sona erdiğinde kiracının hiçbir bedel ve tazminat istemeye hakkı olmamak üzere kiralananın tamamının kiraya verene ait olacağı kararlaştırılmıştır. Kira sözleşmesi süre dolmadan davacı kiracının 02.10.2014 düzenleme tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarı ile feshedilmiş olduğundan, sökülüp götürülebilecek imalatların sözleşme hükümleri uyarınca istenemeyeceği de nazara alınarak, davacı kiracı tarafından yapılan tadilatların zorunlu ve faydalı masraf niteliğinde olup olmadığının saptanıp zorunlu ve faydalı masraf olduğunun belirlenmesi halinde ise imalat tarihi itibariyle yıpranma payı düşülmüş bedellerinin tespiti ile bu bedellere ilişkin tahliye tarihinden itibaren kalan kira süresi ile orantılı olarak bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, 17.924,23TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Taraflar arasında 10/03/2014 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı ve kiralananın kira süresi sona ermeden tahliye edildiği hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Mahkemece uyma kararı verilen Dairemizin 2017/6453 E., 2019/2678 K. sayılı ilamı ile; zorunlu ve faydalı masraflar belirlenirken tahliye tarihinden itibaren kalan kira süresi ile orantılı olarak bir değerlendirme yapılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
O halde mahkemece; tespit edilen faydalı ve zorunlu masraftan, kiralananın tahliye tarihi ile kira sözleşmesinin sona erme tarihleri arasında kalan kira süresi ile orantılı bir indirim yapılması amacıyla gerekirse uzman bilirkişiden ek rapor alınarak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, Dairemizin bozma ilamının gereği yerine getirilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-) HMK’nın 297/2 (HUMK.nun 388/5) maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Davacı, dava dilekçesinde hükmedilecek alacağa ihtar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talebinde bulunmuş olmasına rağmen, mahkemece faiz talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmemesi hatalı olup hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince davacı açısından tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık, davalı açısından ise karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.