12. Ceza Dairesi 2015/4068 E. , 2016/3424 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1-2-b-e, 89/3-b, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taraflar arasında uzlaştırma hükümleri uygulanmamış ise de, katılanın kollukta verdiği ilk beyanında, zararının karşılanması halinde şikayetten vazgeceğini belirtiği, yine kolluk aşamasında verdiği ifadesinde ise ilk beyanını hastanede olayın şoku ile verdiğini, ilk beyanının dikkate alınmaması ile sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmesi ve sanığın, katılanın zararını giderme yönünde bir çabasının da bulunmadığı anlaşılmakla bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafi ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, ... Anonim Şirket"inde idari işler şefi olarak çalıştığı şirketin çatısının bakım ve onarımı için inceleme yapıp teklif sunmak üzere katılanın, şirketin yetkilisi ve ortağı olduğu... Maddeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına olay günü çatıda inceleme yapmak üzere katılan ve tanıklar ... ve ..."ın olay mahalline geldikleri, tanıkların çatıda çalışma yaptıkları ve katılanın da tanıkların yanına gelerek çalıştığı esnada eternit çatı kaplamasının kırılması sonucu yüksekten düşerek yaralandığı olayda; tanıklar ... ve..."ın, "olay günü, katılanın talimatı üzerine katılan ile birlikte yanlarına koruyucu ekipmanlarını alarak olay mahalline geldiklerini, sanığın şirketine ait vinç ile çatıya çıkıp çalışmaya başladıklarını, çalıştıkları şirketin sahibi katılanın yemekhanenin penceresinden çıkarak yanlarına geldiğini ve birlikte çalışmaya başladıklarını, çalışma sırasında katılanın üzerinde koruyucu ekipman olmadığını" beyan ettikleri, sanığın kollukta verdiği ifadesinde" şirketin çatısındaki eksikliklerin tespiti için katılanın
şirketinde çalışan işçilerin üzerlerinde koruyucu ekipmanları mevcut bir şekilde vinç yardımıyla çatıya çıkıp, yürüme tahtalarını kullanarak çatıda çalışmaya başladıklarını, bu sırada katılanın anılan çatıya bitişik binanın terasından çalışanlarını izlediğini ve yönlendirdiğini, katılanın çatıya çıktığını görmediğini, katılanın daha önceden kendi şirketlerinde çalıştığını" beyan etmesi karşısında; 09.01.1989 tarihinde inşaat teknikeri olarak ... Üniversitesi Düzce Meslek Yüksekokulundan mezun olan, 1997 yılında sanığın çalıştığı şirkette işe başlayan ve 2000 yılında anılan şirkette montaj şefi olarak terfi eden ölenin, uzun süredir anılan işler ile iştigal ettiği, katılan ile sanığın idari işler şefi olduğu işletme arasında, çatı tamiratına ilişkin bir sözleşmenin bulunmadığı, olay anında alınacak tedbirler konusunda tüm sorumluluğun işinin ehli olduğu anlaşılan katılanda olduğu, çatıda çalışma yapılması sırasında koruyucu kemer ile ayağında kaydırmaz ayakkabı giymesi gerekirken bunları yapmadığı, bu nedenlerle de kazanın meydana gelmesinde kusurun tamamen katılanda olduğu anlaşılmakla, sanığa atfedilecek bir kusurun bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine, oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen isabetsiz bilirkişi raporuna itibarla mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabüle göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "sanığın güttüğü amaç ve saik" gerekçelerine dayanılmayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.