Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2360 Esas 2009/3663 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2360
Karar No: 2009/3663
Karar Tarihi: 25.3.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2360 Esas 2009/3663 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/2360 E.  ,  2009/3663 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARABURUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/05/2008
    NUMARASI : 2008/2-2008/45

     Taraflar arasında görülen davada;
     Davacı,  maliki  olduğu 201  sayılı parselin, hazine  tarafından  açılan  2002/ 84 esas sayılı davada kıyı- kenar  çizgisi  içerisinde  kaldığından bahisle  tapusunun  iptal edildiğini, oysa  taşınmazın  tapu kaydının  Hazinenin davalı  sıfatıyla   yer aldığı Sulh Hukuk Mahkemesinin 1964/ 45  esas sayılı dava  sonucunda  oluştuğunu,  Tapu Sicil Müdürlüğünün  2002/ 84 esas  sayılı  davaya  tüm kayıtları  göndermemesi nedeniyle  bu hususun  anılan  davada  dikkate  alınmadığını  ileri sürerek  yargılamasının  yenilenmesini ve davanın  reddedilmesini istemiştir.
     Davalı Hazine, HUMK’nun 445.  maddesinde  sayılan  koşulların  bulunmadığını  belirtip davanın  reddini savunmuştur.
     Mahkemece,HUMK’nun  445/10. maddesindeki  iade-i  muhakeme  koşulunun  gerçekleştiği gerekçesiyle  davanın kabulüne, 2002/ 84  esas ve 2004/ 34 karar  sayılı ilamın  iptaline  karar verilmiştir.
     Karar, taraflarca tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                                            -KARAR-
     Dava, yargılamanın yenilenmesi isteğine ilişkindir.
     Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
     Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, HUMK.’nun 445/10. maddesi hükmü gözetilmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
     Ancak, yargılamanın yenilenmesi hakkındaki davanın, HUMK.’nun 445. ve sonraki maddelerinde açıklandığı üzere bağımsız bir dava niteliği taşıdığı, bu yolla iptali istenen ilamın taşınmazın aynına yönelik bulunduğu ve konusunu oluşturan hakkın değerinin belirlenebilir olduğu açıktır. Bu ilke karşısında davanın nispi harca tabi olacağı tartışmasızdır.                                Bilindiği üzere, 492 Sayılı Harçlar Yasası harcın alınmasını veya tamamlattırılmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini hükme bağlamış ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörülmüştür.
     Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın dava tarihindeki değerinin saptanması ve Hazine harçtan muaf olduğundan harcın tamamlattırılmasına gerek görülmeden saptanan değer üzerinden davacı yararına nispi vekalet ücreti tayini, istek halinde de davacı tarafça yatırılan harcın iadesine karar verilmesi yerine, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedene hasren  HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.             

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.