11. Hukuk Dairesi 2013/15137 E. , 2014/972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/02/2011 gün ve 2009/372-2011/47 sayılı kararı bozan Daire’nin 13/06/2013 gün ve 2011/14131-2013/12400 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Tekstil Ürünleri Ltd. Şti."nde % 50 oranında pay sahibi olduğunu, diğer davalı ...’un şirketin 03/05/2007 tarihli 12 sayılı ortaklar kurul kararı ile kendisi ile birlikte şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığını, davalı şirket ile dava dışı ... arasında gayrimenkul satım vaadi ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi akdedildiğini, daha sonra davalı ...’un usulsüz olarak aldığı ortaklar kurulu kararı ile müvekkilinin temsil yetkisini kaldırdığını, ... ve dava dışı... aleyhine açılan davanın ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/323 Esas sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü ve temyiz aşamasında olduğunu, dava dışı...’ın müdür olarak atanmasındaki sebebin kendisinin şirket yönetiminden uzaklaştırılması amacını taşıdığını, hatta kendisinin hissesini devraldığı ...’un dahi her nedense yeniden şirket müdürü tayin edildiğini, dolayısıyla ...’un dolaylı yoldan şirket idaresini ele geçirmeye çalıştığını, gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, ortaklar arasındaki saygı ve güvenin tamamen ortadan kalktığını, temeldeki sebebin gayrimenkul satım vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya tescilinin ardından belediyece imar uygulaması yapılıp, birden çok parsele dönüştürülen bu yerin şirkete devrinin yapıldığını, akabinde de iptali istenilen ortaklar kurul kararı ile arsanın şirkete ait hissesinin 40.000 TL gibi bir bedelle ... Ltd. Şti."ne satıldığını, alıcı firma ile danışıklı hareket edildiğini, ... ile şirketin yürütülmesinin imkansız hale geldiğini ileri sürerek TTK 551/3 maddesi uyarınca ...’un ortaklıktan çıkarılmasına, ortak olabileceği düşünülen ...’ın 2. ortak kabul edilip kendisi ve... ortaklığında şirketin devamına, bu talep reddedilirse yeni bir ortak alınması için 3 aylık süre tanınmasına, bu da kabul görmezse şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak kendisinin atanmasına, kabul görmediği takdirde kendisinin çıkma talebinin kabulü ile ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece şirketin fesih ve tasfiyesine diğer istemlerin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizin 2011/14131 E,2013/12400 K sayılı ilamıyla ilamda yer alan gerekçelerle bozulmuştur.
Davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
2- Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı şirketin fesih ve tasfiyesine,tasfiye memuru tayinine karar verilmiştir.
Fesih ve tasfiye davası açan ortağın davalı ortağa nazaran daha fazla kusurlu davranışı ile fesih ve tasfiyeye ilişkin muhik sebep oluşturması ve daha sonra da oluşturduğu bu muhik sebebe dayalı olarak fesih ve tasfiye davası açması ilke olarak kabul edilemez.Zira hiç kimse kendi kusurlu davranışlarından kendisi lehine sonuçlar çıkartamaz,Aksi düşüncenin kabulü daha fazla kusurlu olan ortağın kendi kusurundan faydalandırılması,başka bir ifade ile fazla kusurun ödüllendirilmesi anlamına gelir.Ancak böyle bir kabulün hukukun genel ilkeleri yanında hakkaniyet ilkeleri ile de bağdaştırılması olanaklı değildir.
Bu durumda mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda muhik sebep oluşturan neden yada nedenlerin oluşumunda hangi ortağın daha fazla kusurlu olduğu belirlenerek oluşacak sonuç çerçevesinde fesih istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken sırf haklı nedenlerin varlığı belirlenerek anılan istemin kabulü doğru görülmediğinden davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile kararın açıklanan nedenle davalılar yararına bozulmasına,bu hususun Dairemiz’in 2011/14131 E,2013/12400K sayılı bozma kararına eklenmesine ,(2)numaralı bentte yer alan yeni bozma nedeni karşısında Dairemizin 2011/14131 E,2013/12400 K sayılı bozma ilamının (2)numaralı bendinin “kabule göre” başlığı eklenmek suretiyle (3)numaralı bent sayılmasına işbu karar düzeltme isteminde yer alan yeni bozma nedeninin ise (2)numaralı bent olarak yer almasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin sair karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 442.maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Dairemiz’in 13.06.2013 tarih ve 2011/14131 E , 2013/12400 K sayılı kararına yukarıda yazılı bozma nedeninin (2) numaralı bent olarak eklenmesine,Dairemiz ilamında yer alan (2) numaralı bendin “kabule göre” ibaresi eklenmek suretiyle (3) numaralı bent olarak kabulüne,yine Dairemiz ilamının “SONUÇ” bölümünün (2) numaralı bendinde yer alan “davacı vekilinin” ve “davacı yararına “ ibarelerinin karardan çıkarılarak yerine “davalılar vekilinin” ve “davalı yararına” ibarelerinin getirilmesine (3) numaralı bent olarak “davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA “ifadesinin yer almasına yine Dairemiz kararında yer alan “990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinden sonra yer almak suretiyle “990,00 TL vekalet ücretinin ise davacıdan alınarak davalılara verilmesine" ifadelerin eklenmesine, ödediği karar düzeltme peşin harcın isteği halinde karar düzeltme isteyen davalılardan iadesine, 17/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.